Teknolojik gelişmelere yön veren yarıiletken ve mikroelektronik teknolojileri 3 trilyon dolarlık hacme ulaştı. Az sayıda ülkenin söz sahibi olduğu yarıiletken teknolojiler alanının değeri her geçen gün hem hacim olarak hem de stratejik olarak artıyor.
Sabancı Üniversitesi’nin Yarıiletken Teknolojileri ve Yaşantımızdaki Önemi” başlığı altında düzenlediği webinarda konuşan Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Araştırmacısı Melik Yazıcı, yarıiletken ve mikroelektronik teknolojilerinin yaşantımızdaki önemini vurguladı.
Yarıiletken teknolojisi gibi hızlı ve sürekli büyüyen bir başka teknoloji veya sektör olmadığını belirten Yusuf Leblebici, şunları söyledi:
“Bu teknoloji artık doğrudan insan beyni ve sinirlerle konuşabilme özelliği sayesinde artık hayatımıza, hatta beynimize de girdi. Sinir hücrelerinin tedavisinde kullanılan çiplerden söz ediyoruz günümüzde. Henüz emekleme düzeyinde olan bir teknoloji ama daha da gelişecek.
Halen Türkiye’de 20’nin üzerinde bağımsız firma tasarım yapıyor. Bu firmalarda 500 civarında tasarımcı çalışıyor. Üretim tarafında ise sadece TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi bünyesinde YİTAL’de 0,35 um CMOS/SiGe üretimi var. Çok düşük hacim ile üretim yapılıyor.”
Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Araştırmacısı Melik Yazıcı ise yarıiletken teknolojilerinde sektörü Asya ülkelerinin domine ettiğini belirtti:
“Sektör son 35 yıldır her yıl ortalama düzenli olarak %14 büyüyor. Çip sektöründe en büyük pastayı % 34.2 ile işlemciler ve ardından %30.2 ile cep telefonlarındaki haberleşme çipleri almakta.
Gün geçtikçe elimize aldığımız elektronik cihazların ve evimizdeki çiplerin sayısı artıyor. 2000’lerde çiplerin maliyetteki payı örneğin otomobillerde %18 civarındayken bugün %45’lere geldi. 30 yıl sonra yarıiletken teknolojilerin ürünlerdeki payı ihtiyaçlara paralel daha da artacak.”