Kripto piyasası için düzenlemeler henüz bir netliğe kavuşmuş değil. Kripto pazarı büyüdükçe, hükümetler ve düzenleyici kurumlar tarafından gösterilen ilgi de artıyor. Kripto paralar ile düzenleyiciler arasındaki en büyük anlaşmazlık ise ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile Ripple Labs’ın XRP coin arasında gerçekleşiyor.
ABD’nin mali düzenleyicilerinin dünya üzerinde nasıl bir etkisi olabilir? ABD, dünya piyasasının %38’ini oluşturduğundan bu davanın etkisi hem kripto hem de geleneksel finans alanında küresel olacaktır.
Hatta SEC, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde, kripto düzenleyicisi olarak küresel rolünü kabullenip konumlarını güçlendirmeyi amaçlayan bir hareketle Kripto Varlıkları ve Siber birimlerindeki personeli ikiye katlayacaklarını duyurdu. 90 milyar dolar değerindeki Terra Luna ekosisteminin çöküşünün ardından görüşler önemli ölçüde değişti.
Ripple Labs ve SEC davasına bakış
Aralık 2020’de SEC, Ripple Labs ve şirketin yöneticilerine karşı dava açtı. Çoğu kuruluş, operasyonlarına devam edebilmelerini sağlamak için genellikle SEC ile anlaşırlar. Ripple bunun tam aksini yaparak, kendilerini mahkemede SEC’e karşı aktif olarak savunmayı seçti. SEC’in dava ile ilgili tutumu şu şekilde:
Ripple Labs, bir yıl boyunca kayıt dışı menkul kıymet teklifinde en az 1,38 milyar dolar topladı. Ripple, bu parayı nasıl edindiğini açıklamadan operasyonlarını finanse etmek için veya XRP için bir kullanım durumu geliştirme ve XRP ticaret piyasalarını sürdürme çabalarına yardımcı olmak için başkalarına yaptığı ödemelerin tamamını finanse etmek için kullandı.
SEC’in XRP’nin menkul kıymet olarak kabul edilmesi için dava açması bekleniyor. ABD Yüksek Mahkemesi, bir varlığın menkul kıymet olarak kabul edilip edilmeyeceği konusunu araştırmak için Howey Testi uygular ve şu dört bileşenli soruya cevap arar:
Para yatırımı var mı?
Gelecekte kâr beklentisi var mı?
Ortak bir gişimide para yatırımı mı?
Bir organizatörün veya üçüncü tarafın çabalarından herhangi bir kâr geliyor mu?
Howey Testinin merceğinden bakıldığında, XRP çizgiyi en az iki noktada geçiyor. Menkul kıymet olarak sınıflandırılmasına neden olacak ilk durum, para yatırımı ve kâr beklentileridir. Perakende kullanıcıları şüphesiz XRP’ye para yatırdı ve şimdi Ripple bunu spekülasyon dışında başka bir nedenden dolayı yaptıklarını savunmak zorunda kaldı. XRP’nin kullanım amacı, sınır ötesi ödemelerde bankalar için bir köprü para birimidir; bu nedenle, ortalama bir kişinin XRP’ye sahip olması gerekmez.
XRP ile ilgili ikinci durum, ortak bir işletme ve Ripple’ın XRP üzerindeki kontrolü ile ilgili Howey Testinin üçüncü ve dördüncü soyusuyla ilgilidir. Ripple Labs’ın faaliyetleri ile XRP’nin piyasa fiyatı arasındaki bağlantı sorgulandı. Bu rapor, Ripple Labs’ın XRP üzerinde aşırı merkezileştirilmiş bir kontrole sahip olmasının birçok yolunu ele aldı.
2018’in sonlarından bu yana, Ripple şirketi XRP’den uzaklaşmaya çalıştı, ancak Ripple’ın gelişiminin ilk yıllarında XRP’yi Ripple Labs’ın geliştirdiğini açıkça belirttiler. XRP nihayetinde bir menkul kıymet olarak kabul edilirse, bu, Ripple Labs’ın ortak girişim olarak kabul edileceği ve perakende yatırımcıların üçüncü bir taraftan kâr elde etmek isteyeceği anlamına gelir. Ripple şu anda XRP ile olan ilişkisinin bu sorunu ve XRP satışlarının kayıt dışı menkul kıymetler oluşturup oluşturmadığı konusunda federal bir dava yürütüyor.
Dava devam ediyor ve karar için bir zaman çizelgesi belirlenmedi.
Geçtiğimiz birkaç ay boyunca, Ripple bu durumda SEC üzerinde yavaş yavaş daha fazla baskı yapıyor. Ripple ve SEC hararetli bir hukuk savaşına girerken bir gözetmen hakimin son kararları SEC’i mecazi bir duvara vurdu. ABD Sulh Hakimi Sarah Netburn, eski SEC çalışanı Bill Hinman tarafından Ethereum’un (ETH) bir menkul kıymet olmadığı yönündeki yorumlarından uzaklaşmaya çalıştığı için SEC’i dürüst davranmamakla suçladı.
SEC, yorumların konuyla ilgili olmadığını iddia etmeye çalıştı, ancak hakim reddetti. Bu, Ripple’ın hanesine çok önemli bir zafer getirir, çünkü Hinman’ın yorumlarının yasal olarak ilgili olduğu kabul edilirse, Ripple’a üstünlük verilebilir ve XRP’nin bir menkul kıymet olmadığının doğrulanmasına yardımcı olabilir. Bu, SEC’in kripto para birimi alanındaki diğer benzer varlıkları düzenleme yeteneğine büyük bir darbe indirir.
SEC’e yönelik baskının artmasıyla, kripto ekonomide Ripple’ın davayı kazanabileceğine dair artan bir his var.