Her yıl dünyada 8 milyon insan sigaraya bağlı hastalıklardan hayatını kaybediyor. Ve Türkiye’de her yıl 145 milyar sigara tüketiliyor. Bu rakamın yarısı kaçak veya izinsiz satışlardan kaynaklanıyor. Peki bu durum hem sağlığımız hem de ekonomimiz için ne anlama geliyor?
Tütün üretimi ve tüketimi arasında çelişkili bir ilişki var. Bir yandan tütün üreticileri daha fazla gelir elde etmek için üretimi arttırmak istiyorlar. Diğer yandan tütün tüketicileri daha az vergi ödemek için kaçak veya izinsiz satışlara yöneliyorlar. Bu durum hem devletin hem de vatandaşın zararına oluyor. Tütün kontrolü yükümlülükleri dikkate alınmadan sürdürülen tartışmalar ise bu sorunu daha da büyütüyor.
Geçen hafta Sağlığa Evet Derneği tarafından “Dünden Bugüne Tütün ve Kontrolü” adlı bir basın toplantısı yapıldı. Toplantıda Prof. Dr. Elif Dağlı ve ekonomist-siyasetçi Profesör Dr. Hurşit Güneş sunumlar yaptı.
Tütün tiryakiliği sağlığımızı ve cüzdanımızı yakıyor!
Tütün kontrol yükümlülüklerini göz ardı eden tartışmaların son bulması gerekiyor. Tütün tiryakiliği hem bireysel hem de toplumsal bir sorun. Bu sorunu çözmek için hem devletin hem de sivil toplumun ortak bir çaba göstermesi şart.
Prof. Dr. Dağlı, Türkiye’de tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının yıllar içinde arttığını, bunun da akciğer kanserinde orantılı bir artışa neden olduğunu belirtti. Ayrıca, tütün kullanıcılarının yüzde 80’inin düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşadığını, dünya genelinde ise 1,3 milyar kişinin tütün kullandığını vurguladı. Dağlı, tütün üreticilerinin kârlarının 2021’de 849,9 milyar dolar, 2022’de 867,6 milyar dolar olduğunu ve 2030’da 1,049.9 milyar dolara ulaşacağı tahmininde bulundu.
Dağlı ayrıca, sigara ve nargile ihracatının arttığını, çoğu sigara içenin erkek olduğunu ancak kadınların sigara içme oranlarının da gelecek yıllarda artacağını belirtti. Yasaya göre, tütün ürünleri çocukların göz hizasında satılmamalı, ancak Dağlı, Türkiye’deki satış noktalarının yüzde 99’unun buna uymadığını söyledi.
Neden tütün ürünleri daha fazla vergilendirilmeli?
Sigara kullanımının sağlık üzerindeki zararları ve bu zararların kamuya olan maliyeti nedeniyle tütün ürünleri vergilendirilmelidir. Ayrıca, sigara içenlerin başkalarına verdiği zararların tazmini için de vergilendirme uygulanabilir. Sigara içenlerin çevreye yaydığı pasif duman nedeniyle diğer insanlar da sağlık riski altındadır ve bu da tazmin gerektirir.
Tütün fiyatı ve kullanımı
“Tütünün Vergilendirilmesi” adlı sunumunda, ekonomist ve siyasetçi Prof. Dr. Hurşit Güneş, tütün ve tütün ürünlerinin vergilendirilmesinin tütün kullanımını azaltabileceğini öngörüyor. Yapılan araştırmalara göre, yüksek sigara fiyatlarının olduğu ülkelerde kullanım oranlarının da azaldığı gözlemlendi.
Araştırma sonuçları; tütün ürünlerine uygulanan verginin kullanım oranlarını etkilediğini gösteriyor. Vietnam’da yapılan bir araştırmada, sigara fiyatlarındaki yüzde 1 artışın, sigaraya başlamayı yüzde 1,2 oranında engellediği belirlendi. Aynı araştırmada, sigara fiyatları yüzde 50 daha pahalı olsa, sigaraya başlayanların yüzde 60’ının sigarayı bırakacağı tahmin ediliyor.
ABD’deki bir başka araştırma, tütün ürünlerine uygulanan verginin, 18-24 yaş aralığındaki erkekler, siyahiler ve geliri 25,000 USD’nin altında olan kişiler gibi belirli gruplar üzerinde daha etkili olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de sigara kullanımı
Türkiye, dünya genelinde sigara kullanım oranı yüksek olan ülkeler arasında yer almaktadır. Sigara fiyatlarına göre yapılan sıralamada Türkiye 101 ülke arasında 101. sırada yer alıyor. Sigara fiyatlarının belirlenmesi için, tüketicilerin harcanabilir gelirleri sarsacak düzeyde bir vergilendirme uygulanması öneriliyor. Sağlık hasarları ve uluslararası fiyatlar da dikkate alınarak, per kapita gelirin 3-4 USD olduğu ülkelerdeki sigara fiyatları ile karşılaştırma yapılabilir.
Sonuç olarak, sigara kullanımının sağlık üzerindeki zararları ve kamuya olan maliyeti, tütün ürünlerine uygulanan verginin gerekliliğini vurgulamaktadır. Vergilendirme, kullanım oranlarını azaltarak hem bireysel hem de toplumsal fayda sağlayabilir.
Teşviklerin tütün endüstrisine verilmesi tartışılıyor
Sağlığa Evet Derneği ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı tarafından yapılan bir araştırma, Türkiye’de tütün endüstrisine verilen teşviklerin yarattığı tartışmaları gündeme getirdi.
Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye 80 ülke içinde Tütün Endüstrisi Müdahale Endeksi’nde 62. sırada yer alıyor. Ocak 2019 – Ağustos 2022 döneminde yapılan belge veri ayıklamasına göre, tütün endüstrisine verilen teşvik sayısı toplam 53 oldu. Bu teşviklerin yüzde 68’i 2020 ve 2021 yıllarında verilirken, yüzde 32’si ise 2019 yılına ait.
Ayrıca, unvanında “Tütün ve Tütün Ürünleri” ibaresi olan firmaların sayısı 17 iken, bu ibareyi kullanmayan firmaların sayısı ise 36. “Tütün Ürünleri İmalatı” olarak tasnif edilmeyen teşvikler, diğer kategorilere dahil edilerek verildi.
Tütün endüstrisine verilen teşviklerin, tütün kontrolünü zedelediği belirtilerek, tütün endüstrisi taktikleri ve Madde 5.3 uygulama ilkeleri hakkında farkındalık yaratılması, tütün endüstrisi ile etkileşimin sınırlandırılması, ortaklıklar ve anlaşmaların reddedilmesi, çıkar çatışmasından kaçınılması ve tütün endüstrisinden doğru ve şeffaf bilgi alınması gerektiği vurgulanıyor.
Sonuçta, halk sağlığı politikaları ile tütün endüstrisi çıkarları arasında uzlaşmaz çelişki devam ediyor.