Türkiye’nin de dahil olduğu 45 ülkede gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, Türkiye’deki katılımcıların yüzde 85’i, kısmen de olsa, insanların inovasyon yapma yetkisine sahip olacaklarına inandıkları için şirketlerine katıldıklarını düşünüyor. Yüzde 52’lik bir kesim, insanların umdukları kadar inovasyon yapamadıkları için şirketlerinden ayrıldıklarını düşünürken yüzde 44’lük bir kesim de şirket kültürlerinin kendilerini istedikleri düzeyde yenilikçi olmaktan alıkoyduğunu söylüyor.
6 bin 600 çalışanın katılımıyla gerçekleştirilen “Dell Technologies İnovasyon Endeksi” adlı yeni bir global araştırmaya göre katılımcıların yer aldıkları ekipler için inovasyonun önündeki en önemli engel, inovasyon yapmak için zamanın olmaması. Bu da üst düzey liderlerin önceliklendirmeyi modellemesinin önemini vurguluyor. Türkiye’deki katılımcıların yüzde 31’i, liderlerinin inovasyondan ziyade işin günlük işleyişine odaklandığını söylüyor. Liderlik düzeyinde gerçek ve somut bir bağlılık olmadan, istekli ve yetenekli kişilerin inovasyon konusunda tam potansiyellerine ulaşamadığına dikkat çekiliyor.
Araştırma bulguları, teknolojinin inovasyonu mümkün kılma gücünü ve geride kalmanın sonuçlarını da ortaya koyuyor. Türkiye’deki katılımcıların yüzde 93 gibi büyük çoğunluğu inovasyon hedeflerini gerçekleştirmelerine yardımcı olacak teknolojileri aktif olarak araştırıyor. Buna karşılık yüzde 44’lük bir kesim son teknolojiye sahip olmadığına inanıyor ve rakiplerinin gerisinde kalmaktan korkuyor. Araştırmada aynı zamanda işletmelerin, inovasyon için beş teknoloji katalizörü genelinde (çoklu bulut, uç, modern veri altyapısı, her yerden çalışma ve siber güvenlik) elde ettikleri kazanımlara ve karşılaşılan engellere de yer veriliyor. Neredeyse tüm alanlarda, bu potansiyeli ortaya çıkarmanın önündeki en büyük engelin karmaşıklık olduğu görülüyor. İnovasyonun önündeki en önemli küresel teknoloji engellerine bakıldığındaysa artan bulut maliyetleri, genel iş mimarisinin BT altyapısı mimarisiyle entegrasyonunda yaşanan zorluklar, uygulamaları yeni bulut ortamlarına taşımak için harcanan zaman ve para, siber güvenlik tehditleri ve uçtaki verileri karşılamak ve işlemek için BT altyapısının olmaması öne çıkıyor.