Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, son dönemdeki gelişmeler nedeniyle gıda fiyatlarında artışın kaçınılmaz, gıda kıtlığının ise kapıda olduğunu söyledi.
Akşam gazetesinden Şenay Büyükköşdere’nin sorularını yanıtlayan TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, iklim krizi ve pandemi gibi konulara değinerek bunların gıda tedarik zinciri üzerindeki etkileriyle ilgili görüşlerini aktardı. Kopuz, TGDF’nin yayınlamış olduğu “İklim Değişikliği ve Tarımda Sürdürülebilirlik” raporuna da atıfta bulunarak gıda kıtlığının kapıda olduğunu vurguladı.
Kopuz rapora göre 2100 yılına kadar Türkiye’nin tüm bölgelerinde ciddi şekilde kuraklık görülebileceğini, yakın zamanda yaşanan yangın ve sel felaketlerinden ders çıkararak, bir dakika bile kaybetmeden harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.
“Otoriteler su havzalarının korunması konusunda adımlar atmalı”
İklim değişikliğini tüm ülkeleri kapsayacak bütüncül bir yaklaşımla ele almak gerektiğini ifade eden Kopuz, dünyanın herhangi bir yerinde insanlar acı çekiyorken diğerlerinin huzurlu olmasının mümkün olmadığının altını çizdi. Kopuz bu minvalde ülkemizde su havzalarının korunması konusunda ciddi araştırma ve yatırımlar yapılması, sağlam ve kararlı adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin kurak bir yıl geçirdiğini belirten Kopuz, bu durumun pazara yansıdığını ifade etti. Gıda sektörünün maliyet artışlarının sürdüğünü belirten TGDF Başkanı, gıda arzının sürebilmesi için otoritelerin zincirdeki tüm halkaların maliyetlerini düşürme konusunda adım atması gerektiğini söyledi. Kopuz, kritik durumlarda ithalat bariyerlerinin kaldırılmasının, fiyat dengesini koruyacak serbest ticaret anlaşmalarına ağırlık verilmesinin gerektiğini ekledi.
“Üretici maliyeti %40, raf fiyatı %15 artıyor. Bu sürdürülebilir değil”
TGDF Başkanı Şemsi Kopuz açıklamasında üreticiye yansıyan fiyat artışının %40, tüketiciye yansıyan artışın ise %15 civarında olduğunu belirterek bunun sürdürülebilir bir durum olmadığını vurguladı. Fiyat artışlarının fahiş olmadığını söyleyen kopuz, denetimlerle bu artışların önüne geçmenin de mümkün olmadığının altını çizdi.
Pandeminin gıda sektörü üzerindeki etkilerini de değerlendiren Kopuz, gıdanın bu dönemde faaliyetlerini en az durduran sektörlerden biri olduğunu söyledi. Pandemiyle birlikte istihdamda hafif bir düşüş yaşadıklarını belirten Kopuz, normalleşmenin getirdiği dinamiklerle hareket etmeye çalıştıklarını, ancak maliyetlerin buna paralel bir normalleşme eğrisi çizmemesi nedeniyle işsizlik sorunun tam olarak çözülemediğini söyledi.
“Pandemi gıda israfı konusunda farkındalığın artmasını sağladı”
Kopuz, pandemi döneminde dış ticaretin önce yavaşladığını, sonra yeniden olması gereken ivmeyi kazandığını belirtirken, gıda sanayiinin halihazırda dış ticaret fazlası veren en önemli sektörlerden olduğunun altını çizdi. TGDF Başkanı son dönemde sektörde yaşanan bir diğer gelişmenin de işletmelerde el değiştirmeler olduğunu ifade etti.
Gıda atık ve kayıpları ile ilgili bir soruya da cevap veren Şemsi Kopuz, pandeminin tek olumlu getirisinin gıda israfı ve gıda kıtlığı konusunda farkındalığın artması olduğunu, buna sektörün yürüttüğü çalışmaların da önemli bir katkı sağladığını belirtti.
Kaynak: gidahatti.com