Hem Fed’in hem de ECB’nin güçlü faiz artırımları yapabileceğine yönelik endişeler hafta başından bu yana varlık fiyatlarının seyrinde belirleyici unsur olarak çalışırken bu durumun yüksek volatilite eşliğinde risk iştahını olumsuz etkilediğini görüyoruz. Enflasyon rakamları ise endişeleri haklı çıkaran bir tablo ortaya koymaya devam ediyor. Son olarak Euro Bölgesi’nde TÜFE yıllık bazda %9,1 seviyesine yükselirken gelecek haftaki ECB toplantısının önemi şimdiden artmış durumda.
Söz konusu toplantıda ECB’nin faiz oranlarında 50 baz puanlık artırıma gitmesine kesin gözüyle bakılıyor. Ancak son günlerdeki veriler ve yetkililerden gelen açıklamalar 75 baz puan ihtimalinin de azımsanmayacak boyutta olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan Kuzey Akım 1 boru hattının bakım nedeniyle kapatılması ise Euro Bölgesi’nde doğalgaz arzına ve enflasyona yönelik problemleri artırır nitelikte. Bu nedenle Avrupa’da enerji sektörü üzerindeki baskının daha fazla olması dikkat çekiyor. Tüm bunlara daha önce Eylül ayında faiz artırımlarının hızını kesmesi beklenen Fed’den de artık kuvvetli bir artırım beklentisi eklenince küresel piyasaların zayıf bir performans sergilediğini görüyoruz.
Enflasyon içeride de en önemli konu başlıklarından biri olmaya devam ederken yaklaşık üç hafta önce Türkiye’nin kredi notunu bir kademe düşürerek yatırım yapılabilir seviyenin 6 kademe altına çeken Moody’s, Türkiye için 2022 TÜFE beklentisini ise %52,1’den %68,6’ya yükseltti. Yurt içinde Ağustos ayı enflasyon rakamı Pazartesi günü açıklanacak.
Yurt dışındaki sıkıntılar Borsa İstanbul’u limitleyen bir zemin yaratsa da hisse senetlerinin uzun süredir gerek enflasyondaki yükselişe gerekse TL’deki değer kayıplarına karşı en iyi alternatif olarak görülmesi BIST 100 endeksinin Ağustos ayını %22’lik yükselişle tamamlamasını sağladı.
Fed’in Eylül ayı toplantısında da 75 baz puanlık artırım yapabileceğine yönelik beklentiler giderek güç kazanırken ABD tahvil faizlerinin göreceli yüksek seyri dolar endeksinin de kuvvetli bir görünüm sergilemesini sağlıyor. Bu kapsamda USD/TL kurunun sıklıkla 18,20’nin üzerini test etmesi dikkat çekiyor. Makroekonomik veri tarafında ise dün ikinci çeyrek büyüme rakamı açıklandı. TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre Türkiye ekonomisi geride bıraktığımız çeyrekte %7,6 oranında büyüme gösterdi. Ortalama piyasa beklentisi %7,5 seviyesinde bulunuyordu. Gerek iki ay önce sona ermiş bir döneme ait veri olması gerekse Türkiye’nin gündeminin büyüme değil enflasyon olması nedeniyle açıklanan rakamın TL varlıklar üzerinde anlamlı bir etki yaratmadığını gördük.
Küresel risk iştahının özellikle sıkı para politikasına yönelik endişeler nedeniyle durgun olmasına karşın son derece dirençli bir tablo ortaya koymaya devam eden BIST-100 endeksi yukarı yönlü eğilimini dün de sürdürmeyi başardı. Yılın başından bu yana %70’in üzerinde değer kazanan endeks sadece Ağustos ayında ise %22 prim yaptı. Teknik açıdan bakıldığında sık sık dile getirdiğimiz gibi hızlı yükselişe karşın henüz net bir geri dönüş sinyali oluşmuş değil. Ancak indikatörlerin gelinen seviyeleri teyit etmekte giderek zorlandığını da not etmek gerekir.
BIST 30 Ağustos vadeli VİOP kontratı
Günü 3471.25 puanda kapatan BIST-30 kontratlarında 3447, 3420, 3395 ve 3368 destek olarak izlenebilir. 3496, 3524, 3548 ve 3576 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
USD/TL Ağustos vadeli VİOP kontratı
Günü 18.1849 seviyesinde kapatan USD/TL vadeli işlem kontratlarında 18.094, 18.021, 17.912 ve 17.785 destek olarak izlenebilir. 18.276, 18.3485, 18.4575 ve 18.585 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
Kaynak: ÜNLÜ & Co
Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.