Geçen hafta, Alman sanatçı Boris Eldagsen’in çalışması, Sony Dünya Fotoğraf Ödülü’nde serbest kategoride ödül kazandı. Boris Eldagsen, yarışmayı kazanan eserinin yapay zeka kullanılarak oluşturulduğunun ortaya çıkmasının ardından, aldığı fotoğrafçılık ödülünü reddetti. Eldagsen, fotoğrafı yarışmayı test etmek ve fotoğrafçılığın geleceği hakkında bir tartışma çıkarmak için kullandığını açıkladı.
Yapay zeka; tarihin en büyük salgını!
Yapay zekayı, sadece teknolojide değil artık hayatın pek çok alanında görmeye başladık.
“Yapay Zeka”nın tarihin en büyük salgını olduğuna inanıyorum. Covid 19’dan daha etkin, iyi de, kötü de olabilecek bir salgın… Her şeyi değiştiren, dönüştüren ve sarsan bir yeni dalga… Bilgisayarın hayatımıza getirdiklerinden yüzlerce kat şiddetinde bir deprem veya Pandora’nın Kutusu, hatta kıyamet alameti…
Pandora’nın Kutusu efsanesi, “merak” duygusunun tehlikeleri hakkında uyarıcı bir hikayedir. Hikayede Pandora’ya kocası Zeus tarafından bir kutu verilir, Pandora’nın onu açması yasaktır. Ancak merakına yenik düşer ve kutuyu açarak dünyadaki tüm kötülükleri serbest bırakır. Sadece umut içeride sıkışıp kalır.
Pandora’nın Kutusu hikayesi yüzyıllar boyunca birçok farklı şekilde yorumlandı. Bazıları bunu teknolojinin tehlikeleri hakkında bir uyarı olarak görürken, diğerleri bunu insanlığın bir metaforu olarak görüyor. Ancak kesin olan bir şey var:
Hikaye bugün hala geçerliliğini koruyor.
Yapay Zeka (AI) her an gelişmeye devam ediyor ve insanlığı Pandoraya benzer bir tercihle karşı karşıya bırakıyor. Kutuyu açıp, yapay zekanın getirebileceği tüm potansiyel kötülükleri serbest mi bırakacağız, yoksa kutuyu kapalı tutup potansiyel faydaları kaçırma riskine mi gireceğiz?
Bu teknolojiyi nasıl kullanacağız?
Bu sorunun kolay bir cevabı yok. Yapay Zeka, dünyada büyük iyilik yapma potansiyeline sahiptir, ancak aynı zamanda büyük zarar verme potansiyeline de açıktır. Bu güçlü teknolojiyi nasıl kullanacağımıza karar vermek bize kalmış.
6 ay önce, ChatGPT ile başlayan bu yeni dalganın benzerleri ortaya çıkmaya devam ediyor: Bing AI, Midjourney, Dall-E, Google Bard gibi…
Önceki gün Google Bard, beni deneyimlemek için listesine aldı. Önce uyarı geçti: “Sakın kendin ile ilgili benimle bilgi paylaşma”. Zaten o da kendi algoritması hakkında pek bilgi vermiyor. Seviyeli bir ilişkimiz var şimdilik.
Asıl sohbet alanım ChatGPT ile Bing. Malum Bing, Microsoft’un arama motorudur. Şimdi yapay zekalı sohbet imkanı da sunuyor. Microsoft’un patronu Bill Gates, ChatGPT’nin şirketi OpenAI’a 10 milyar dolar yatırım kararı aldı. OpenAI, yapay zeka konusunda öncü olması için 7 yıl önce kurulmuş bir şirket. Önde gelen destekçileri arasında Elon Musk da vardı. Şimdi o da rakip bir yapay zeka şirketi X.AI kurdu. Muhtemel uygulamasının adı da TruthGPT olacak.
Teknoloji devleri panikte!
Rekabet sadece yeni şirket kurmak ve olanı geliştirmekle kalmıyor. Malum Mart ayında İtalya, ChatGPT’yi yasaklamaya karar verdi. Şimdilik görüşmeler sürüyor. Ardından, aralarında Musk, bilişsel bilimci Gary Marcus ve Apple’ın kurucu ortağı Steve Wozniak’ın da bulunduğu 1.800’den fazla imzacı GPT-4’ten “daha güçlü” sistemlerin geliştirilmesine altı ay ara verilmesi çağrısında bulundu. Bu çağrıya Amazon, DeepMind, Google, Meta ve Microsoft’tan mühendisler de destek verdi.
Niye? Acaba teknoloji devleri, rollerinin kapılacağını mı düşünüyor?
Şu anda ücretli olarak hizmet veren GPT-4, insan benzeri konuşma, şarkı besteleme ve uzun belgeleri özetleme yeteneği geliştirdi.
ChatGPT’nin rekabetinden en büyük zararı Google’ın göreceği öngörülüyordu. Bard’ın ne gibi farklılıklar getireceğini hep beraber göreceğiz. Bard’ın sesli soru ve bilgi alma özelliği benim fark ettiğim ilk farklılık oldu. Ancak en önemli ayırt edici özellik, algoritmalarının insan mantığını ve duygularını anlamada olacaktır. Her ne kadar arada özür dilese, teşekkür etse de; yapay zekanın şimdilik empatisi olmadığını biliyoruz.
Algoritma deyince, o yönlerini de sınamaya çalıştığımı belirteyim:
Geçen gün sordum. 5 tavuk, 5 günde, 5 yumurta yumurtluyorsa; 10 tavuk, 10 günde kaç yumurta yumurtlar? Ne cevap verdiğini tahmin edersiniz? ChatGPT sınıfta kaldı. Defalarca açıklamama rağmen bir türlü algoritması bunu anlamadı. Sonunda, soruyu ve sorunu OpenAI yönetimine ileteceğine söz verdi. Zaten, OpenAI kurucu ortağı Greg Brockman da yapay zekayı zorlayacak sorular sormamızı istiyor.
Bu arada başka bir arkadaşım pek çok yapay zeka uygulamasına aynı soruyu sormuş. Sadece bir tanesi bilmiş. Benim araştırmamda Bing sınavı geçti.
Yapay zekaya sorduğum bilmeceler!
İkinci sorum şu oldu: 1 kadın, 1 bebeği 270 günde doğuruyorsa; 10 kadın, 1 çocuğu kaç günde doğurur? Bu soruda hepsi sınavı geçti. Doğumun bir endüstriyel üretim olmadığını algoritmaları iyi bellemiş.
Ayrıca iki ayrı konuyu da tartıştık. Bayramların en önemli yiyeceği olan baklavayı gündemimize aldık. Baklava geleneksel bir tada sahip olmasının yanı sıra kült bir şekli ve yapım tarzı olan bir yiyecektir. Baklavanın geleneksel tadını bozmadan, yeni bir tasarım ve yeni bir tarif sunmasını istedim. Ayrıca serviste yenilikçi tatlar eklemesini de rica ettim.
Bitmedi… Bu yeni tarifin; dünyaca ünlü şef ve moleküler mutfağın önde gelen temsilcilerinden Ferran Adria’nın elinde nasıl bir şekle dönüşebileceğini de sordum. Keyifli bir tarif, zevkli bir sunum hazırladı. Bu sohbetimizin içeriğini, Türkiye’nin önde gelen bir baklava ustasına gönderdim, deneyeceğini söyledi. Ortaya çıkanları ilk sizinle paylaşacağım.
Ardından, geleneksel bir içeceğimiz olan “salep”in yeniden tasarlanarak, dünyaya açabileceğim bir içecek olarak sunmak istediğimi, bunun için ne yapabileceğini sordum. Gelen öneriler müthişti.
Eğer buradaki tarifleri GPT-4’e sorsaydım, bana yazılı tarif yanı sıra görsel hallerini de sofrada, tabakta gerçekmiş gibi gösterecekti. Etkilenmemek mümkün değil.
Haliyle, iki yemek tarifi ile Pandora’nın Kutusu açılmayacaktır. Şunu unutmayalım: Son beş ayda dünyada en fazla yatırım alan teknoloji yapay zeka girişimleri oldu. Sadece geçen ay, yapay zeka ile ilgili 40 bine yakın bilimsel makale yayınlandı. Tarihin hiçbir döneminde böyle bir ilgi görülmedi ve sıçrama yaşanmadı.
300 milyon yeni işsiz
Gelişmeler sadece olumlu değil, olumsuz haberleri de beraberinde getiriyor. Yapay Zeka ile birlikte 300 milyon kişinin işsiz kalabileceği iddia ediliyor. Goldman Sachs, hem ABD hem de Avrupa’daki mesleki görevlere ilişkin verilerin analizine dayanarak, üretken yapay zekanın vaat edilen yeteneklerini yerine getirmesi halinde; dünya çapında 300 milyon tam zamanlı işi otomasyona maruz bırakabileceğini tahmin ettiler.
Dünyanın en büyük telefon üreticisi Samsung, son 12 yıldır standart arama motoru olan Google yerine Bing’i varsayılan arama motoru haline getirmeyi düşünüyor. Bu değişikliğin nedeni, Bing’in ChatGPT Yapay Zeka özellikleriyle entegrasyonu ve bunun da yapay zeka yarışında önde olan şirketlere desteğin arttığını göstermesi. Google, Bing’in yerini alması halinde 162 milyar dolarlık yıllık gelirinin 3 milyar dolarını kaybedecek.
Google, ayrıca Apple’ın yıl sonunda sözleşmesini yenilememe kararı vermesi halinde 20 milyar dolar kaybetme riskiyle de karşı karşıya kalabilir. Yukarıda Bard’ı deneyimlemeye başladığımı söyledim. Bard ile Android telefonumdan bağlandığımda Türkçe konuşabiliyorum ama Apple ürünü iPad ile konuştuğumda Türkçe cevap vermiyor. Bu da aralarındaki rekabetten kaynaklandığını düşünüyorum.
Dünyanın en büyük iş yazılımı şirketi olan SAP, yeni ürünlerinde ChatGPT’yi entegre edeceğini açıkladı.
Konu sadece devlerin sorunu değil. Her sektör, her kişi bu teknolojiden istifade etmenin ve yapay zekanın getirdiği avantajı değerlendirmekle onunla baş etmeyi öğrenmelidir. Aksini düşünmek bile istemiyorum.
Avrupa’nın en büyük medya grubu kabul edilen Axel Springer internet sitelerinde çalışanların yüzde 10’un azaltma kararı aldı. Gerekçe çalışanlara gönderilen mektupta şöyle açıklandı:
“Yapay zekanın bağımsız gazeteciliği her zamankinden daha iyi hale getirme ya da sadece onun yerini alma potansiyeline sahip olduğu…”
Yapay Zekadan kendini denetlemesini isteyelim!
Gelelim Pandora’nın Kutusu’nun geleceğine… OpenAI kurucu ortağı Greg Brockman, GPT-4’ü eğitmeye ve geri bildirim almaya devam ettiklerini söylüyor. “Her model yüzde 100 güvenilir değildir, ancak her geri bildirim sağladığımızda daha iyi hale geliyorlar. Ancak yapay zekayı gerçekleri kontrol etmek için kullanabiliriz. Ve aslında kendi işini de denetleyebilir. Bunu benim için kontrol et diyebilirsiniz.”
Ve Brockman ekliyor: “ Ve gerçekten derinden inandığım bir şey var ki, yapay zekayı doğru hale getirmek herkesin katılımını gerektirecek.”
Peki, Brockman Pandora’nın Kutusu’nun açılması hakkında ne düşünüyor? Bu soru kendisine sorulmuş, ilginç olanı bunun üzerinde uzun boylu da düşünmüş. Gerçeğin yüzünüze vurulmasını istemek gibi… Greg’in ifadeleriyle “Pandora’nın kutusunun beş yıl veya 500 yıl sonra açılmasını seçebilseydin, hangisini seçerdin? Bir yandan, belki kişisel olarak senin için 500 yıl sonra olması daha iyi gibidir. Ama 5 yıl sonra gelirse ve insanlar bunu düzeltmek için daha fazla zamana sahip olmaz mı?”
Pandora’nın Kutusu’nu açmayı seçersek, sonuçlarına hazırlıklı olmalıyız. Yapay zekanın kötülük için değil iyilik için kullanıldığından emin olmalıyız. Yapay zekanın kitle imha silahları yaratmak veya insanları ezmek için kullanılmadığından emin olmalıyız. Yapay zekanın dünyanın sorunlarını çözmek için kullanıldığından emin olmalıyız, yeni sorunlar yaratmak için değil.
Yeni bir teknolojik çağın başlangıcındayız ve bir teknolojiyi yanlış yönetmenin en kolay yolu onu yanlış anlamaktır. Bu göz korkutucu bir sorumluluk ama yüzleşmemiz gereken bir görevdir. İnsanlığın geleceği buna bağlı denilebilir.
Yapay Zekanın Faydaları
Yapay Zekanın birçok potansiyel faydası vardır. Aşağıdakiler de dahil olmak üzere hayatımızı birçok yönden iyileştirmek için kullanılabilir:
. Sağlık: Yeni tıbbi tedaviler geliştirmek, hastalıkları teşhis etmek ve hastalara kişiselleştirilmiş bakım sağlamak için kullanılabilir.
. Eğitim: Öğrenmeyi kişiselleştirmek, öğrencilere geri bildirim sağlamak ve ilgi çekici eğitim deneyimleri oluşturmak için kullanılabilir.
. Ulaşım: Sürücüsüz arabalar geliştirmek, trafik akışını iyileştirmek ve yollarımızı daha güvenli hale getirmek için kullanılabilir.
. Güvenlik: Dolandırıcılığı tespit etmek, potansiyel tehditleri belirlemek ve bizi zarar görmekten korumak için kullanılabilir.
. Çevre: Yenilenebilir enerji kaynakları geliştirmek, kirliliği azaltmak ve gezegenimizi korumak için kullanılabilir.
Yapay Zekanın Riskleri
Yapay Zeka ile ilişkili bazı potansiyel riskler de vardır. Yapay zeka şu amaçlarla kullanılabilir:
. Kitle imha silahları oluşturabilir.
. İnsanlara baskı yapabilir.
. İşleri yok edebilir.
. Bir gözetim durumu oluşturabilir. Kişisel ve stratejik kamusal veriler risk altına girebilir.
. Küresel bir ekonomik çöküşe neden olabilir.
Yapay Zekanın Geleceği
Yapay zekanın geleceği belirsiz. AI’nın iyilik için kullanılması ve hayatımızı daha iyi hale getirmesi mümkündür. Yapay zekanın kötülük için kullanılması ve dünyamızı yok etmesi de mümkündür.
Bu topraklar efsaneleri sever ama ben bu teknolojiyi efsaneleştirmek istemiyorum. Eğer gizemli izler görüyorsanız, birlikte çalışmak gizemleri ortadan kaldırır.
Bu yeni dalgayı nasıl kullanacağımıza karar vermek bize kalmış. Sorumlu olmamız ve yapay zekayı iyilik için kullanmamız gerekiyor. Akıllıca kullanmak için adımlar atmalıyız. İnsanlık için bir tehdidin oluşma ihtimalinden emin olmalıyız. Şimdilik, yapay zekanın geleceği bizim elimizde olduğu kanaatindeyim.