Fed’in yanında İngiltere Merkez Bankası ve İsviçre Merkez Bankası’nın faiz artırımına gittiği haftada sıkı para politikalarının resesyon endişelerini artırması varlık fiyatlarının haftayı belirgin şekilde satıcılı bir zeminde kapatmasına neden oldu. Yeni haftada piyasalar merkez bankalarının kararlarını sindirmeye devam edecektir. Özellikle FOMC toplantısının geride kalmasının ardından konuşma trafiği yeniden artacak olan Fed yetkililerinden gelecek açıklamalar volatilite yaratma potansiyeli taşıyor. Öyle ki hafta içinde 9 Fed yetkilisinin konuşma programı bulunuyor.
Bu hafta makroekonomik verilerin yoğunluğu da fazla olacak. Bu kapsamda ABD’de dayanıklı mal siparişleri, yeni konut satışları, GSYH, bölgesel imalat endeksleri ve PCE endeksi gibi göstergeleri takip edeceğiz. Ancak verilerin piyasalara destek verme ihtimali çok yüksek görünmüyor. Öyle ki güçlü veriler faiz artırımlarının gerekliliğini ortaya koyacağı gibi zayıf veriler ile karşılaşılması ise yatırımcıları ekonominin içinde bulunduğu zorluklara daha fazla odaklanmasına neden olabilir. Kaldı ki Fed başta olmak üzere merkez bankalarının önceliği büyümeden ziyade enflasyon olduğu için enflasyon göstergelerinde yavaşlama olmadıkça para politikasına dair görünümün değişmesi kolay değil. Bu nedenle bu hafta özellikle ABD’de PCE endeksi, Euro Bölgesi’nde ise öncü TÜFE rakamının haftanın en önemli gündem maddeleri olduğunu düşünüyoruz.
Baskı belirgin şekilde arttı
TCMB’nin politika faizinde arka arkaya ikinci kez yaptığı 100 baz puanlık indirimin ardından TL üzerindeki baskı belirgin şekilde artarken USD/TL’nin 18.43 seviyesinin üzerini test etmeye başlaması dikkat çekiyor. Kaldı ki Fed’in Eylül ayı toplantısında çizdiği agresif faiz patikası da doların küresel ölçekte güç kazanmasına neden oluyor. Bu kapsamda dolar endeksinin son 20 yılın zirvesinde seyrettiğini görüyoruz. Risk iştahının küresel ölçekte daraldığı bir dönemden geçtiğimizi düşünürsek para politikası desteğinden de yoksun olan TL açısından şartların zorlaştığını söyleyebiliriz. Öte yandan Cuma günü kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türkiye’nin kredi notunda ve görünümünde güncelleme yapması bekleniyor. Ancak kurumun herhangi bir değişikliğe gitmeyerek Türkiye’nin ‘negatif’ olan görünümü ile ‘B+’ olan kredi notunu sabit tutacağı öngörülüyor.
Yurt dışı koşulları önemli rol oynadı
Genel hatlarıyla zayıf bir haftayı geride bırakan BIST 100 endeksi haftayı %2,8 oranında değer kaybı ile tamamladı. Endeksin zayıf performans sergilemesinde özellikle yurt dışı koşulların önemli rol oynadığını söyleyebiliriz. Bu kapsamda Fed toplantısı sonrasında daralan risk iştahı genele yayılan bir bozulma yarattı. İçeride ise haftanın son işlem gününde bankacılık endeksinin bir kez daha zayıf bir performans sergileyerek %3,5 oranında değer kaybetmesi dikkat çekti. Bankacılık endeksinin haftalık değer kaybı ise %13 olarak gerçekleşti. Teknik açıdan BIST 100 endeksinde aşağıda 3200 en önemli destek noktası olarak kalmaya devam ederken yukarıda 3300, 3320 ve 3400 seviyelerini direnç seviyeleri olarak izliyoruz.
Haftanın ajandası
26/09 – Türkiye Kapasite Kullanım Oranı (10.00)
26/09 – Türkiye Reel Kesim Güven Endeksi (10.00)
26/09 – Almanya Ifo Endeksi (11.00)
26/09 – Chicago Fed İmalat Endeksi (15.30)
26/09 – Dallas Fed İmalat Endeksi (17.30)
27/09 – ABD Dayanıklı Mal Siparişleri (15.30)
27/09 – ABD Yeni Konut Satışları (17.00)
28/09 – ABD Bekleyen Konut Satışları (17.00)
29/09 – TCMB PPK Özetleri (14.00)
29/09 – Almanya öncü TÜFE (15.00)
29/09 – ABD 2Ç22 GSYH (15.30)
29/09 – ABD İşsizlik Maaşı Başvuruları (15.30)
30/09 – S&P Türkiye Kredi Notu Güncellemesi
30/09 – Türkiye Dış Ticaret Dengesi (10.00)
30/09 – Euro Bölgesi öncü TÜFE (12.00)
30/09 – ABD PCE Endeksi (15.30)
30/09 – Michigan Tüketici Güven Endeksi (17.00)
Kaynak: ÜNLÜ & Co
Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.