. Haberturk.com yazarı Cüneyt Başaran’ın kripto paralarda yaşanan son gelişmeleri değerlendiren yazısı.
Bir günde fiyatı yüzde 30 düşüp, gün için gördüğü en düşük yerden, yüzde 33 yükselebilen bir finansal enstrümanı takip ediyoruz.
Toplam piyasa değeri aynı saatler içinde, bir süreliğine bile olsa, 600 milyon dolar eriyebilen bir varlık sınıfından bahsediyoruz.
Bloomberg International’ın yayın akışını değiştirip, konuklarına “… FED tutanakları, giderek büyüyen çip krizi ve adım adım yaklaşan küresel enflasyon krizini de soracağız ama önce kripto paralarda yaşanan büyük dalgalanmayı konuşalım” diye girizgah yapmak zorunda bıraktıran, Bitcoin ve diğer kripto paraları şaşkınlıkla izliyoruz.
Kripto Varlık dünyasından son gelişmeler
Kripto varlıklar olarak tabir edilen ve alınıp satılan enstrümanlar aslında dijital para mı? Bir çeşit emtia mı? Yoksa menkul kıymet mi? Bu konuda dünya genelinde bu konuda oluşmuş bir ortak fikir hala yok. Kripto varlıklar için ülkeden ülkeye değişen tanımlamalar yapılıyor.
Bazı ülkeler için ise kripto varlıklar uzak durulması hatta yasaklanması gereken varlık sınıfları.
Cezayir, Bolivya, Fas, Nepal, Pakistan ve Vietnam kripto varlıkları tamamen yasaklamış durumda.
Katar, Bahreyn kripto varlıkların alınıp satılmasının kendi topraklarında yasaklamış ama yurt dışında yapabilirsiniz demiş.
Bangladeş, İran, Tayland, Litvanya, Kolombiya ve Çin ise direk yasaklamak yerine Exchange’lere, alım satıma aracılık yapanları yasaklamış ya da kripto para ile ödemeye izin vermemek gibi önlemlerle kendi vatandaşlarının, kripto varlıklar olan erişimi minimuma indirmeye hedefliyor.
Bu noktada Çin’e ayrı bir parantez açmak gerebilir.
Yakın zamanda kendi dijital parası (eYuan) devreye sokan Çin, kripto paralara karşı olukça tutucu davranıyor. Şirketlerin kripto varlıklara yatırım yapmasına izin vermeyen Pekin Yönetimi, bireylerin de bu varlıklara erişimi azaltmak için her türlü önlemi alıyor.
Çin bir süre önce kripto exchange’lerinin her türlü faaliyetlerini yasaklamıştı. Daha sonra da mobil ödeme platformlarının kripto para ile işlem yapmasına yasak getirildi. En son yasaklama ise vatandaşa kripto para alım/satımı ya da saklama servisi veren banka ve finteck şirketlerine geldi.
İstatistikler
Statista’nın rakamlarına göre dünya genelinde 100 milyona yakın kripto para cüzdanı var. Yakın zamanda Nasdaq’ta 65 milyar dolar gibi bir değerleme ile halka arz edilen Kripto para Exchange’ı CoinBase’de ise 6 milyonu aktif olmak üzere 56 milyon hesap var.
Kripto paraların toplam piyasa değeri 1.8 trilyon dolar. En yüksek gördüğü değerleme ise Mayıs başında 2.5 trilyon dolar.
Kripto paralarda bütün borsalarda 24 saat içinde geçen toplam alım satım işlemlerinin büyüklüğü 220 milyar dolar. En fazla işlem ise, yüzde 25’lik hacim ile Binance’de gerçekleşiyor.
Kripto paralara ilgi ise dünyanın dört bir yanında hızla artıyor.
Yine Statista’nın araştırmasına göre “Kripto Para kullandınız mı/ satın aldınız mı?” sorusuna ankete katılanların Nijerya’da yüzde 30’u, Filipinlerde yüzde 20’i, Türkiye’de yüzde 16’sı, İsviçre’de yüzde 11’i, Çin’de yüzde 7’si, ABD’de yüzde 6’sı ve Almanya’da yüzde 4’ü ”Evet” diye cevap vermiş.
Şimdi gelelim sadede…
Kripto paraların toplam piyasa değerinin yüzde 42’sini oluşturan amiral gemi durumundaki Bitcoin’in fiyatında aslında Mayıs başından beri bir zayıflama söz konusu. Mayıs başında 60 bin dolar civarında gezinen Bitcon’in fiyatı, büyük satışın yaşandığı 19 Mayıs tarihinde zaten 45 bin dolara kadar gerilemişti. Bir başa ifade ile büyük satış öncesinde Bitcoin fiyatında yüzde 25’lik düşüş zaten yaşanmıştı.
Ancak Bitcoin’de fiyatındaki bu gerilemeye rağmen başta Etherum olmak üzere diğer kripto paraların fiyatlarından yaşanan yükselişler sayesinde, toplam kripto para değerlemesindeki düşüş yüzde 15’lerle sınırlı kaldı.
Peki 19 Mayıs’taki büyük satış öncesinde büyük ölçekte, üzerinde oluşan satış baskısın sebebi neydi?
- – Çin’den arka arkaya gelen ve anakara Çin’den kripto paralara erişimi bitirme noktasına getirecek açıklamalar.
- – Elon Musk başta olmak üzere bir çok önemli isimden “Bitcoin’in teknolojisi gereği yoğun enerji kullanımı ve çevre dostu olmadığı” yönündeki açıklamalar.
- – Başta ABD olmak üzere dünyanın bir çok yerinde açıklanan enflasyon rakamlarının beklenenden yüksek çıkması ve küresel faizlerin yükseliş trendine girmesi.
- – Geçen sene Kasım ayında “Çok para basıldı. Büyüme oranları yüksek çıkacak ama enflasyon oluşmayacak” beklentisi ile altın fonlarından çıkan (Küçük de olsa bir kısmı Bitcoin’e gitmişti) paranın bir kısmının, enflasyon korkusu ile yeniden Altın Fonlarına geri dönmesi
- – Kripto para ile sınırlı oranda da olsa korelasyonu olan teknoloji hisselerinin (Yüksek değerlemeleri ve borçluluk oranları ile çok göze batıyorlardı) son 1aydır satış yiyor olması.
Bunlar benim öne çıkardığım bazı sebepler.
Tabii ki bu sebeplerin hiç biri “Tamam da, 1 gün de yüzde 30 düşüp , yüzde 33 yükselen bir piyasa olabilir mi?” sorusunun cevabını vermiyor.
O sorunun cevabı şu “6 ayda fiyatı yüzde 500 artabilen bir finansal enstrümanın fiyatının yüzde 30 düşebileceğini unutmamak lazım”
Ayrıca ekstra açıklama “Çok ciddi bir satış yaşanmasına rağmen gerekli likidite oluşmuş ki 48 saat içinde Bitcoin’de fiyatlar satış öncesi seviyeye geri gelebilmiş”
Bitiriyorum..
Kripto varlıkların (İster para deyin, ister menkul kıymet isterse emtia) üzerinde çalıştıkları Blockchain ve benzeri teknolojileriyle, orta vadede önce kurumsal hayatın daha sonra da günlük hayatlarımızın vazgeçilmez parçaları olmak konusunda oldukça iyimserin.
Yani daha önce defalarca belirtiğim gibi konu Blockchain, Bitoin ya da o, şu kripto para değil.
Ancak kripto paraların şu an dünya genelinde ele alınışı biçimi, insanların burayı “kısa yoldan zengin olunacak, mucizevi yatırım araçları” gibi görmesinden dolayı, bu varlık sınıfını son derece spekülatif hale getirdi.
Ayrıca,9000 bin tane token ya da coin’in bulunduğu Kripto para ekosisteminde , yukarıda bahsettiğim orta vadede müthiş işler yapacağı tahmin edilen proje, platform, chain’lerin sayısı toplam rakamın yüzde 10 ancak olacak. Geri kalanı ise tarihin derinliklerine gömülüp gidecek.
Blockchain devrimini ıskalamak istemeyen, belki de internetin 35 sene önce hayatımıza girdiği andan sonra yaşanacak en önemli değişimlerinde birine ortak olmak isteyecek yatırımcıları anlıyorum.
Ama bu finasal okuryazarlık seviyesiyle, bu risk yönetiminden bihaber anlayışla ve bu “ 1 Koyacağız 100 alacağız” beklentisi ile hem ülkemizde hem de dünya genelinde büyük hayal kırıklıklarının yaşanacağı maalesef ayan beyan ortada.