Terra olayından ağzı yanan kripto para piyasaları, yeni düzenlemelere daha önce hiç olmadığı kadar hazır. Yapılan araştırma, gelecekte düzenlemelerin nasıl şekilleneceğine dair gelişmelere ışık tutuyor.
Uluslararası denetim şirketi Ernst & Young (EY), Dijital varlıklara ve kripto para birimlerine ilişkin güncel durumu ve farklı ülkelerin bu alandaki yaklaşım ve uygulamaların inceledi.
Kripto para birimleri ve token’lar gibi dijital varlıklara yapılan yatırımlar çok yüksek oranlarda artmış durumda ve bunların nasıl vergilendirileceği konusu gündemde önemli yer tutuyor. Dünya genelinde birçok vergi otoritesi, kripto para yatırımlarını servet olarak sınıflandıran ve sermaye kazancı vergisine tabi tutan ABD ve İngiltere’nin yaklaşımını benimsiyor.
Blok zinciri üzerinde depolanan, akıllı kontratlarla desteklenmiş benzersiz yazılım parçaları olarak tanımlanabilecek NFT’ler de (Non-Fungible Token), halihazırda en popüler dijital varlık sınıflarından biri durumunda. Şirketlerin, marka topluluğu oluşturma ve geliştirmede benzersiz fırsatlar sunan NFT’lere giderek daha fazla yöneldiği bir dönemde vergisel açıdan NFT’ler, hem doğrudan hem de dolaylı vergilerle karşılaşabilir.
Son dönemde gündemde yer alan açıklamalar nedeniyle, Türkiye’de kripto varlıklarla ilgili düzenlemelerin 2022 yılında yasalaşması bekleniyor. Kamuoyuna yansıyan bazı teklif taslakları incelendiğinde kripto varlık düzenlemelerinin 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na (SPK) eklemelerle yapılacağı anlaşılıyor. Teklif taslağında SPK’nun 3’üncü maddesindeki tanımlara, “cüzdan, kripto varlık, kripto varlık alım satım platformu, kripto varlık hizmet sağlayıcı ve kripto varlık saklama hizmeti” tanımları ekleniyor. Ayrıca kripto varlıklar ile ilgili Kanuna eklenen maddelerle “Kripto varlık alım satım platformları”, “Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının usulsüz işlemlerinde uygulanacak tedbirler”, “İzinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyeti”, “Zimmet”, “Kripto varlıklara ilişkin şahsi sorumluluk” ve “Kripto varlıklara özel soruşturma usulleri” gibi daha çok “kripto varlık alım-satım platformları” ile ilgili şartlar ve kötüye kullanıma ilişkin düzenlemeler yapılıyor.
EY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Abdulkadir Kahraman konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dijital varlıklar endüstrisi, dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla gelişimini sürdürüyor. Vergilendirme açısından ise bu alanda belirsizlikler söz konusu. İnovasyon ve büyüme hızının, vergi tarafında olası bir ortak küresel anlayışın gelişim hızını geride bıraktığını söyleyebiliriz ve bu alanda birçok ülke, dijital varlıkların vergilendirmesine ilişkin kendi bakış açılarını henüz resmileştirmiş değil. Yatırımcılar ve hizmet sağlayıcılar karmaşık vergi uyumu risklerine karşı mevcut ve olası düzenlemeleri dikkatle izlemeli. Dijital varlıklara ilgi ve katılım hangi düzeyde olursa olsun, temel ilke olarak gelir ve kazançların her zaman için vergiye tabi olduğu en başta bilinmelidir.”
Kripto varlıkların vergilendirmesi kapsamında, yapılacak vergi düzenlemelerde “verginin yansızlığı” ilkesinin gözetilmesi önem arz ediyor. Örneğin, AB ülkelerinde kripto varlıkların KDV’den istisna olması, Türkiye’nin ise benzer ihraçları KDV’ye tabi tutma politikası benimsemesi Türkiye’deki ihraçların AB ülkelerine kaymasına neden olabilir. Yapılacak düzenlemeler ile kripto varlıkların niteliği net bir şekilde tanımlandıktan sonra bu varlıklara dayalı işlemlerin; “varlık ihracı/oluşturma”, “madencilik”, “alım-satım” ve “aracılık” gibi faaliyet bazında ele alınarak yapılması da önem taşıyor.
Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.