Aile adımız Kahvecioğlu. Çocukluğumda bir Rodop köyünde imkânsızlık içinde de olsa mutlaka evde kahve olduğunu hatırlıyorum. Hatta has kahve olmadığı zaman bile buğday, arpa kavrulup taş el değirmeninde öğütülüp kahve hazırlandığını biliyorum.
Çocuklarım, Kahvecioğlu soyadını pek bilmez ama dünyanın dört bir tarafındaki kahve ve sunum çeşitlerini biliyor ve içip keyfini sürüyor.
Sadece benimkiler değil bütün dünya gençliği kahveyi benimsedi ve talep artmaya devam ediyor. Her gün dünya çapında 2,3 milyar fincan kahve içilir ve kahve sektörü 200 milyar doların üzerinde bir değere ulaşmıştır. Çay ile kıyas etmek istemiyorum, o ayrı bir yazı konusudur. Yine de kahvenin neden daha popüler olduğunu düşünmek gerekiyor.
Türkiye’de şu an 37 zincir marka, 2 bin 536 şube ile faaliyet gösteriyor. İlk 10 marka, pazarın yüzde 70’ini kontrol ederken sektörde binlerce butik marka da bulunuyor. Binlerce de isimsiz ve kahve dükkânı olmayan yerlerdeki sunumlar kayda dahil değil. Hâlihazırda 2 bin 500’e yakın kahve dükkânı girişimi olan yatırımcıyı da buna ekleyin.
Kahvenin ekonomisinin gelişmesi
Kahve, dünyanın en önemli tarım ürünlerinden biridir. Kahve, dünya çapında 70’ten fazla ülkede yetiştirilir ve 125 milyondan fazla insanın geçim kaynağıdır.
Kahve ekonomisi, milyarlarca dolar değerindedir. 2017 yılında, küresel kahve endüstrisinin değeri 100 milyar doların üzerindeydi. Kahve, 2017’de 70 milyar dolar ile dünyanın en çok ihraç edilen tarım ürünlerinden biridir.
2019 yılında dünya genelinde yaklaşık 168 milyon çuval (60 kg) kahvenin tüketildiği tahmin edilmektedir.
En büyük kahve tüketicileri ABD, Avrupa Birliği ve Brezilya’dır. Türkiye ise, kişi başına yıllık 1,5 kg kahve tüketimiyle dünya ortalamasının altındadır.
Kahve ekonomisi, sürekli değişen ve gelişen bir sektördür. Kahve üretimi ve tüketimi, iklim değişikliği, hastalıklar, böcekler, politik istikrarsızlık, tedarik zinciri sorunları, fiyat dalgalanmaları, tüketici tercihleri ve rekabet gibi pek çok faktörden etkilenmektedir.
Kahve endüstrisi, bu zorluklara uyum sağlamak ve sürdürülebilir bir şekilde büyümek için çeşitli stratejiler geliştirmektedir. Örneğin, kahve üreticileri, daha verimli ve hastalıklara dayanıklı kahve çeşitleri geliştirmek, organik ve adil ticaret sertifikaları almak, doğrudan tüketicilere ulaşmak gibi yöntemlerle gelirlerini artırmaya çalışmaktadır.
Kahve tüketicileri ise, daha kaliteli ve çeşitli kahve seçenekleri aramakta, kahvenin kaynağına ve üretim koşullarına daha fazla ilgi göstermektedir.
Vietnam’ın başarısı
Ve pek çok ülke kahve sektöründe üretici veya marka sahibi olmak için hummalı bir yarış içindedir. Bu konuda ilk harekete geçen ve başarılı olan ülkelerden biri Vietnam oldu.
Vietnam, kahve sektörüne 1850’lerde Fransız misyonerlerin kahve bitkisini ülkeye getirmesiyle girdi. İlk başlarda küçük çaplı bir üretim yapan Vietnam, 1900’lerde kahve üretimini hızla artırdı ve 1920’lerde Central Highlands bölgesinde geniş alanlara kahve ekti. 1945’te Vietnam’da 10.700 hektarlık bir kahve çiftliği vardı ve bu sayı 1975’te 20.000 hektara ulaştı. Vietnam, özellikle robusta türü kahve çekirdeği üretiminde dünya lideri konumuna geldi ve kahve ihracatından önemli gelir elde etti.
Vietnam kahvesi, sert ve buruk bir lezzete sahiptir ve genellikle yoğun bir şekilde şekerle tatlandırılır. Vietnam’da geleneksel olarak kahve, metal bir filtre ile demlenir ve süt veya buz ile servis edilir. Vietnam kahvesinin kendine özgü bir aroması ve karakteri vardır. Yerinde deneme fırsatı buldum. Ürün kalitesi ve sunumları çok başarılı.
Kahve sektöründe var olmak isteyen yeni ülkeler, genellikle kahve yetiştirmek için uygun iklim ve toprak koşullarına sahip olan veya kahve tüketimini artırmak için pazarlama ve eğitim faaliyetleri yürüten ülkelerdir. Bazı yeni ülkeler, kahve çekirdeklerini işlemek veya kahve ürünleri geliştirmek için teknoloji ve inovasyon yatırımları yapmaktadır. Bazı yeni ülkeler ise, kahve kalitesini ve çeşitliliğini artırmak için organik, adil ticaret veya özel kahveler gibi sertifikalı kahvelere yönelmektedir.
Kahve sektöründe var olmak isteyen yeni ülkelerin her biri farklı özelliği ile sektörde yer almak istiyor.
- Muson rüzgarlarının etkisi ve Hindistan:
Hindistan, dünyanın en büyük kahve üreticilerinden biri oldu. Ayrıca Hindistan’da kahve tüketimi de son yıllarda artmaya devam ediyor. Hindistan’da hem robusta hem de arabica kahvesi yetiştirilmektedir. Kahve üretimi 2019-2020 yılında 5,8 milyon çuval (60 kg) olarak gerçekleşmiştir. İhracatı ise 2019-2020 yılında 4 milyon çuval (60 kg) olarak gerçekleşmiştir. Hindistan kahvesinin en büyük alıcıları arasında İtalya, Almanya, Belçika, Rusya ve ABD bulunmaktadır.
Hindistan, kahve sektöründe var olmak için kaliteli ve özel kahveler üretmeye çalışmaktadır. Örneğin, Monsoon Malabar adlı bir kahve çeşidi, muson mevsiminde nemli rüzgarlara maruz bırakılarak işlenmektedir. Bu işlem, kahvenin rengini açıklaştırır ve asitliğini azaltır. Monsoon Malabar, dünyada eşsiz bir lezzete sahip olan bir kahvedir.
- Bandarban kahvesi ve Bangladeş:
Bangladeş, yeni bir kahve üreticisi olarak ortaya çıkmıştır. İlk kez 2001 yılında kahve yetiştirilmeye başlanan Bangladeş’te arabica kahvesi yetiştirilmektedir. 2019-2020 yılında Bangladeş’in kahve üretimi 2 bin çuval (60 kg) olarak gerçekleşti. Kahve ihracatı ise 2019-2020 yılında 1,5 bin çuval (60 kg) oldu. Bangladeş’in kahve alıcıları arasında Japonya, Güney Kore ve Tayvan bulunmaktadır.
Ülke kahve sektöründe var olmak için organik ve adil ticaret sertifikalı kahveler üretmeye çalışmaktadır. Örneğin, Bandarban adlı bir kahve çeşidi, yerel çiftçiler tarafından organik olarak yetiştirilmekte ve adil ticaret kooperatifleri aracılığıyla satılmaktadır. Bandarban, dünyada organik ve adil ticaret sertifikalı tek kahvedir.
- Dünyanın en pahalı kahvesi ve Endonezya:
Uzun zamandır kahve üreten bir ülkedir. Endonezya’da hem robusta hem de arabica kahvesi yetiştirilmektedir. Kahve üretimi 2019-2020 yılında 11 milyon çuval (60 kg) olan Endonezya’nın kahve ihracatı ise 2019-2020 yılında 7,2 milyon çuval (60 kg) olarak gerçekleşti. En büyük kahve alıcıları arasında ABD, Almanya, Japonya, Malezya ve Çin bulunmaktadır.
Kahve sektöründe var olmak için özel ve kaliteli kahveler üretmeye çalışan Endonezya, dünyanın en pahalı kahvesine de sahiptir. Kopi Luwak adlı bir kahve çeşidi, palmiye civetleri adlı hayvanların yedikleri ve sindirdikleri kahve çekirdeklerinden elde edilmektedir. Bu işlem, kahvenin aromasını ve lezzetini artırır. Kopi Luwak, dünyanın en pahalı ve en nadir kahvesidir.
- Organik Himalaya kahvesi ve Nepal:
Himalayaların eteklerindeki Nepal’de arabica kahvesi yetiştirilmektedir. Üretim henüz küçük ölçekli olup 2019-2020 yılında Nepal’in kahve üretimi 2 bin çuval (60 kg) olarak gerçekleşmiştir. Bunun dörtte üçünü ihraç etmektedir. Nepal’in kahve alıcıları arasında Japonya, Güney Kore, ABD ve Avrupa Birliği bulunmaktadır.
Nepal, kahve sektöründe var olmak için organik ve adil ticaret sertifikalı kahveler üretmeye çalışmaktadır. Örneğin, HimalayanArabica adlı bir kahve markası, yerel çiftçiler tarafından organik olarak yetiştirilen ve adil ticaret kooperatifleri aracılığıyla satılan bir kahvedir. HimalayanArabica, dünyada organik ve adil ticaret sertifikalı ilk Himalaya kahvesidir.
- Doğal fermantasyon kahvesi ve Myanmar:
Myanmar’da hem robusta hem de arabica kahve üretimi son yıllarda artmıştır. 2019-2020 yılında Myanmar’ın kahve üretimi 8 bin çuval (60 kg) olarak gerçekleşmiştir. Myanmar’ın kahve ihracatı ise 2019-2020 yılında 6 bin çuval (60 kg) olarak gerçekleşmiştir. Myanmar’ın kahve alıcıları arasında Çin, Tayvan, Japonya, Güney Kore ve ABD bulunmaktadır.
Kahve sektöründe var olmak için kaliteli ve özel kahveler üretmeye çalışan Myanmar’da Ywangan adlı bir kahve çeşidi, yerel çiftçiler tarafından yetiştirilen ve doğal fermantasyon yöntemiyle işlenen bir kahvedir. Ywangan, dünyada doğal fermantasyon yöntemiyle işlenen tek kahvedir.
- Kahvenin mucidi Yemen’den yeni hamle:
Yemen, tarihi olarak önemli bir kahve üreticisi olan ancak son yıllarda iç savaş nedeniyle üretimini azaltan bir ülkedir. Yemen’de arabica kahvesi yetiştirilmektedir. Yemen’in kahve üretimi 2019-2020 yılında 2 bin çuval (60 kg) olarak gerçekleşmiştir. Yemen’in kahve ihracatı ise 2019-2020 yılında 1,5 bin çuval (60 kg) olarak gerçekleşmiştir. Yemen’in kahve alıcıları arasında ABD, Avrupa Birliği, Japonya ve Güney Kore bulunmaktadır.
Yemen, kahve sektöründe var olmak için tarihi ve geleneksel kahvelerini korumaya çalışmaktadır. Mocha adlı bir kahve çeşidi, Yemen’in Mocha limanından ihraç edilen ve dünyada ilk kez tanınan bir kahvedir. Mocha, dünyada en eski ve en prestijli kahvelerden biri olarak kabul edilir.
Her statünün içeceği
Kahve, dünyanın en popüler içeceklerinden biridir ve kahve tüketimi de sürekli olarak artmaktadır. Uluslararası Kahve Örgütü’nün (ICO) verilerine göre, 2020/21 kahve yılında dünya genelinde 167,26 milyon çuval (60 kg) kahve tüketilmiştir. Bu, 2019/20 kahve yılında kaydedilen 164,13 milyon çuvala göre yüzde 1,9’luk bir artıştır. Kahve tüketimi hem üretici hem de tüketici ülkelerde yükselmektedir. En büyük kahve tüketicileri arasında ABD, Avrupa Birliği ve Brezilya bulunmaktadır. Kahve tüketimini etkileyen faktörler arasında nüfus artışı, gelir seviyesi, yaşam tarzı, kültür, sağlık bilinci ve tüketici tercihleri sayılabilir.
İklim değişikliğinin de ülkeleri kahve üretimine yönelmek için cesaretlendirdiğini söylemeliyiz. Türkiye’nin bazı bölgeleri için de kahve üretimi düşünülebilir.
Kahvenin dünya içeceği olmasında en büyük faktörün Türkler olduğu unutulmamalıdır. Türk Kahvesi, hak ettiği yere konuma gelmesi gerekiyor. Üretici olarak iddialı olmak zor ama mağazacılık ve yeni ürünlerde şansımız olabilir. Türk kahvesi için mutfak aletleri üreten sanayicilerimizi de kutlamak gerekiyor. Ayrıca menengiç (yöreye göre yabani fıstık veya çitlembik ağacı de denir) kahvesi ve salep gibi kahve ile sunumu sentezlenecek yeni çeşitler sunmalıyız.
(Yazıyla ilgili görüş ve düşüncelerinizi [email protected] adresine göndererek yazarımızla paylaşabilirsiniz.)