Covid-19 kısıtlamalarının kaldırılması sonrası vaka artışları sürerken, aşı tartışmaları gündemin ilk sıralarında yer almaya devam ediyor. Yeni varyantlar ile birlikte Eylül ayında 4. Dalga olasılığının yaratacağı yeniden kapanma riski tüm toplumu olduğu gibi, toparlanma çabasındaki iş dünyasını da tedirgin ediyor.
Diğer yandan, dünyanın bazı yerlerinden gelen aşıyı zorunlu kılma haberleri de Türkiye’de yankı buluyor.
İstanbul merkezli uluslararası marka, pazar ve kamuoyu araştırma şirketi AGS GLOBAL, Türk iş dünyasının 4. Dalga olasılığı, kapanma riski ve aşının zorunlu hale getirilmesi tartışmalarına yaklaşımına yönelik kuşatıcı bir araştırma gerçekleştirdi. 124 iş insanının katıldığı araştırma çarpıcı sonuçlar içeriyor.
Aşı sosyal sorumluluk
Araştırmaya katılan iş dünyası temsilcilerinin %57,3’ü olası bir 4. Dalganın yeniden kapanma uygulamasına neden olmamasını isterken, %23,4’lük bir kesim ise artan vaka sayılarının yarattığı endişenin kapanma ile aşılacağını düşünüyor. Kapanmayı bir çözüm olarak görenlerin %36,7’si tam kapanmaya işaret ederken, %30’u kısmi kapanma (şehirlerarası seyahat, saat yasakları vb.), %16,7’si ise düğün, konser vb. organizasyonların kısıtlandığı bir kapanma yöntemini çözüm olarak görüyor.
Katılımcıların %55,6’sına göre tatil, bayram, düğün gibi sosyalleşme süreçleri kapanma ihtimalini tetiklerken, onu vaka sayıları nedeniyle oluşan rehavet (%47,6) ve nüfusun önemli bölümünün henüz aşılanmamış olması (%47,6) izliyor. Aşının yeni varyantlar karşısında etkisiz kalması ise (%21) iş dünyasına göre kapanma riskini en az etkileyen faktör.
Araştırmaya katılan iş dünyası temsilcilerinin %62,1’i aşı olmanın toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirtirken, bireysel bir tercih olarak bakanların oranı ise %37,9. Araştırmaya göre iş dünyasının %56,4’ü aşı olmayanların sosyal hayata katılımına kısıtlama getirilmesi gerektiğini düşünürken, %29,8’i ise böyle bir kısıtlama senaryosunu onaylamıyor.
Öte yandan, iş dünyası temsilcilerinin %45,2’sine göre aşı olmayanlar düğün, nikah vb. organizasyonlara katılmamalı, toplu taşımaya binmemeli (%43,5), tatile çıkmamalı (%42,7) ve AVM’ye girmemeli (%41,1). En az vurgu yapılan unsurlar ise sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlanması (%9,7), sağlıkta Covid-19 hizmetlerinden ücretsiz faydalanma (%14,5) ve yükseköğretime katılım (%25,8) olarak öne çıkıyor.
Ekonomide Toparlanma İçin Aşı Zorunlu Olmalı
Araştırmanın bir diğer çarpıcı sonucu ise katılımcıların %56,4’ünün ekonomik faaliyetlerin sürekliliği açısından çalışanlarının ya da iş arkadaşlarının aşı olmasının zorunlu kılınmasını talep etmesi. Aşı olmayı reddedenler için ücretsiz izin (%38,6), uzaktan çalıştırma (%28,6) ve uyarı cezası (%15,7) en çok vurgu
yapılan önlemler olarak öne çıkıyor.
Diğer yandan; iş dünyası temsilcilerinin %66,9’u iş yerinde çalışanların aşı olmasını teşvik etmek için hediye, prim, ikramiye gibi bir ödül sistemi kurulması gerektiğini düşünmüyor. Bu tartışmalar ışığında, araştırmaya katılanların %42,7’si Eylül ayında ekonomide ve talepte genel bir toparlanma beklerken, %42,7’lik kesim ise böyle bir beklenti içerisinde değil. Kararsızların oranı ise %14,6.
Sorunlarla dolu uzun bir süre
Araştırma sonuçlarını değerlendiren AGS Global Araştırma Kurucu Ortağı Ahmet GÜLER; “Araştırma açıkça gösteriyor ki iş dünyası, toplumun içine düştüğü rehavet ve aşırı sosyalleşmenin yaratacağı olası bir 4. Dalga nedeniyle yeniden kapanmanın gündeme gelmesinden oldukça endişeli. Sorunlarla dolu uzun bir sürenin ardından kısmi bir toparlanma eğilimine giren birçok işletme için kapanma oldukça kötü bir senaryo anlamına geliyor.”