Generation Investment Management, yedinci yıllık Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Rapor, düşük emisyonlu bir ekonomiye geçişte nerede olduğumuzu ve nereye gitmemiz gerektiğini soran karmaşık bir soruya cevap vermeyi amaçlıyor. Raporun ana teması, iklim krizinin giderek artan aciliyeti ve buna karşı atılan adımlara yer veriyor.
Raporun giriş bölümünde, Generation Investment Management’ın Başkanı Al Gore ve Kıdemli Ortağı David Blood, 2022 yılının iklim kriziyle mücadelede olağanüstü bir ilerleme yılı olduğunu belirtiyorlar. ABD’nin kararlı bir iklim yasası kabul etmesi, dünyanın en büyük ekonomisini kesin bir eyleme taahhüt etti. Avrupa, Rusya’nın fosil yakıt şantajına karşı kendi hırslı taahhütlerini artırarak yanıt verdi. Avustralya ve Brezilya’da hükümet değişikliği, bu ülkelerde yeni politikaların oluşmasına yol açtı. Hindistan, yeni kömür yakıtlı santral planlarını dondurma eşiğinde. Dünyanın birçok bölgesinde iklim hedeflerinin yükseldiğini görüyoruz.
Gore ve Blood, bu ilerleme işaretlerinden memnuniyet duyduklarını, ancak kutlamalarının endişeyle karıştığını ifade ediyorlar. Dünya hala yeterince hızlı hareket etmiyor. Paris Anlaşması’nın uzak hedefi olan küresel ısınmayı 1,5 derece Santigrat ile sınırlamak için, emisyonların her yıl keskin bir şekilde düşmesi gerekiyor. Ancak emisyonlar düşmüyor; zaten yüksek olan bir seviyeden ılımlı bir şekilde artıyor. Basit gerçek şu ki, toplum yasalar yazmak, sermaye harekete geçirmek, uzun süredir devam eden uygulamaları gözden geçirmek ve temiz makine inşa etmek için gerekli olan hızda kendini adamamış durumda.
Elektrikli araç satışları ve yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili istatistik bilgileri şöyle:
●Dünya çapında elektrikli araç satışları 2022 yılında yüzde 60’a yakın bir artış gösterdi ve bu yıl da yüzde 30-35 arasında bir artış bekleniyor. 2024 yılına kadar elektrikli araçlar küresel yeni araç pazarının yüzde 20’sini oluşturabilir.
●Elektrikli araçların pazar payı Norveç’te yüzde 90’ın üzerinde, Çin’de yüzde 29, Avrupa’da yüzde 17 ve ABD’de yüzde 5 civarında. Norveç, elektrikli araçlara yönelik vergi avantajları sağlayarak tüm yeni araç pazarını elektrikli hale getirdi.
●Küresel elektrikli araç şarj istasyonu sayısı 2022 yılında 2,8 milyona ulaştı. Bunların yaklaşık yüzde 30’u hızlı şarj istasyonları. Çin, dünyadaki elektrikli araç şarj istasyonlarının yarısından fazlasına sahip.
●Yenilenebilir enerji, yeni elektrik talebinin yüzde 80’ini karşılıyor ve küresel elektrik emisyonlarının zirve yapmasına çok yaklaşmış olabiliriz. Avrupa, elektrik sektöründen kaynaklanan emisyonların bu yıl keskin bir şekilde düşmesini bekliyor.
●Dünyanın en büyük yenilenebilir enerji üreticisi olan Çin, geçen yıl güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesini iki katına çıkardı. Çin ayrıca hidroelektrik ve nükleer enerji kapasitesini de artırdı.
●ABD, kararlı bir iklim yasası kabul ederek, yenilenebilir enerjiye büyük destek sağladı. Yasa, güneş ve rüzgar enerjisi projelerine vergi indirimi, elektrikli araç alıcılarına teşvik, şebeke altyapısına yatırım gibi önlemler içeriyor.
Raporun altı bölümünden oluşuyor: Yılın Özeti, Enerji, Ulaşım, Sanayi ve Bina, Tarım ve Ormanlık Alanlar, Finans. Her bölümde, ilgili ekonomik sektörün sera gazı emisyonlarına katkısı, mevcut durumu ve gelecekteki potansiyeli inceleniyor. Raporun sonunda ise iklim kriziyle mücadelede öncülük eden ülkelerin başarı öykülerine yer veriliyor.
Raporun önemli bilgi notlarından bazıları şunlardır:
●2022 yılı, iklim kriziyle mücadelede olağanüstü bir ilerleme yılı oldu. ABD, kararlı bir iklim yasası kabul ederek, dünyanın en büyük ekonomisini kesin bir eyleme taahhüt etti.
●Avrupa, Rusya’nın fosil yakıt şantajına karşı kendi hırslı taahhütlerini artırarak yanıt verdi. Avrupa, elektrik sektöründen kaynaklanan emisyonların bu yıl keskin bir şekilde düşmesini bekliyor.
●Avustralya ve Brezilya’da hükümet değişikliği, bu ülkelerde yeni politikaların oluşmasına yol açtı. Hindistan, yeni kömür yakıtlı santral planlarını dondurma eşiğinde.
●Dünya çapında yenilenebilir enerji, yeni elektrik talebinin yüzde 80’ini karşılıyor ve küresel elektrik emisyonlarının zirve yapmasına çok yaklaşmış olabiliriz.
●Ulaşım sektörü, emisyonların en hızlı büyüyen kaynağı olmaya devam ediyor. Elektrikli araçlar, küresel araç satışlarının yüzde 10’unu oluşturuyor, ancak bu oranın 2030 yılına kadar yüzde 50’ye çıkması gerekiyor.
●Sanayi ve bina sektörleri, küresel emisyonların yaklaşık yüzde 40’ını üretiyor. Bu sektörlerdeki emisyon azaltımı için teknolojik çözümler mevcut, ancak politika ve finansman desteği yetersiz.
●Tarım ve ormanlık alanlar sektörü, hem emisyon kaynağı hem de emisyon alıcıdır. Bu sektördeki emisyonları azaltmak için gıda israfını önlemek, et tüketimini azaltmak ve ormansızlaşmayı durdurmak gerekiyor.