Türkiye’de Hızlı Tüketim Ürünleri (FMCG) perakendesi 2022 yılı ilk 8 ay kıyaslamasında %85 büyüme kaydetti. 2015 yılından bu yana bileşik yıllık büyüme rakamlarına (CAGR) bakıldığında da gıda kategorisinin %19, gıda başlığı altındaki tarım ürünlerinin %19,4, buğday ürünlerinin ise %24,3 büyüdüğü gözleniyor.
Global bilgi hizmetleri şirketi NielsenIQ’nun araştırmasına göre, Türkiye’de FMCG büyümesinde özellikle gıda; gıda alt başlığı altında da atıştırmalık ve içecek gruplarının güçlü hacim ve ciro performansıyla büyümeyi öne taşıdığı görülüyor.
Pazarda büyüme dinamiğine sahip kategorileri anlamanın kritik olduğunu vurgulayan NielsenIQ Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan; atıştırmalık, içecekler ve bakkaliye gruplarının global büyümede başı çeken kategoriler olduğunu paylaştı.
NielsenIQ’nun araştırmasına göre, e-ticaret pandemi döneminde dünya genelinde güçlü büyümeler gösterdi ve toplam FMCG içindeki ağırlığını artırdı. Türkiye’de 2020 yılında toplam FMCG içinde %4,0 olan e-ticaret ağırlığı, 2021 yılında %5,7’ye çıkarak güçlü bir artış kaydetti. 2022 yılının ilk 8 aylık döneminde büyüme ivmesini koruyan e-ticaret, %74’lük bir ciro büyümesi gerçekleştirdi.
Dünya genelinde bozulan fiyat istikrarına ve bunun tüketiciye yansımalarına bakıldığında ise tüm ülkelerde fiyat artışlarının görülmekte olduğu, bunun alışverişçi bütçesi üzerinde baskı yaparak alışverişçiyi daha temkinli olmaya sevk ettiği göze çarpıyor.
Bu temkinli davranışın sonucu olarak “Alışverişçiler gerektiği zaman, gereken ürünü, gerektiği kadar alıyor.” Ürün tercihleri küçük paketlere yönelirken, inovasyon da önemini korumaya devam ediyor.
Sürdürülebilirlik, yerel üretim ve doğallık başlıkları da üreticiler ve perakendeciler için odaklanılması gereken alanlar olarak öne çıktı. Aışverişçilerin %24’ü sürdürülebilir ürünler almaya daha yatkın; %66’sı da çevresel konuların şimdi ve gelecekte kendi sağlıklarını etkileyeceği konusunda hemfikir.
Alışverişçilerin özellikle ekolojik/biyo ürünlere ilgisinin %20’den %27’ye çıktığı görülüyor aynı zamanda yükselen oranda yaşadıkları bölgede üretilmiş/yerel ürünleri seçmeye çalıştıkları da öne çıkan bir diğer veri. Bu oran %15’ten %22 seviyesine yükselmiş durumda.
Yerli malına yönelik tercih de güçlenmiş görünüyor. Araştırmaya katılan alışverişçilerin %19’u Türkiye’de üretilen ürünleri seçmeye çalıştıklarını ifade ediyor. Bu oranın bir önceki yıl %13 seviyesinde olduğu belirtiliyor. Ayrıca 12 puanlık artışla alışverişçilerin %22’sinin, birden fazla kullanılabilen/çoklu kullanıma uygun alışveriş çantaları kullandıkları anlaşılıyor.
Türkiye’deki tüketicilerin marka tercihlerine ilişkin bulgulara göz attığımızda araştırma, tüketicilerin %62’sinin kendi bölgelerindeki yerel/yöresel işletmelerden, yerel olarak üretilmiş ürünleri satın almayı tercih ettiğini gösteriyor. Ayrıca tüketicilerimizin %65’i mümkün olduğunca yerel markaları desteklemeye çalışıyor. Aynı şekilde tüketicilerin %54’ü, yerel markaların özgün olduğunu düşünüyor ve %46’sı ise yerel markalar için biraz daha fazla ödemeye hazır.
Tarım ve sürdürülebilirliğin yanı sıra FMCG perakendesine yakın dönemde damga vurması beklenen diğer trendler olarak da Yeni Ekonomik Sınıflandırma, Yeni Tüketici & Alışverişçi, Kutuplaşmış Tüketici, Fiyat Optimizasyonu, Değer Algısının Yeniden Yaratılması, Portfolyo Mimarlığı, Çoklu Kanal, Sağlıklı ve Zinde Olma Arayışı ve Yenilik trendleri önem kazanmış durumda.
Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.