Günün en önemli konu başlığını 3 Mayıs’ta sonuçlanan Fed toplantısının TSİ 21.00’de açıklanacak tutanakları oluşturuyor. Fed söz konusu toplantıda politika faizini beklendiği gibi 25 baz puan artırarak %5,25 seviyesine çıkarmış Fed Başkanı Powell ise toplantı sonrasında yaptığı açıklamada mevcut konjonktürde faiz indirimlerinin uygun olmadığını ifade etmişti. Dolayısıyla tutanakların da benzer tonda bir resim çizmesi olası görünüyor. Bunun piyasa beklentisi ile tam olarak örtüşmediğini düşünürsek bu yönde olası bir açıklama volatilite yaratma potansiyeli taşıyor. Ancak piyasaların ana gündem maddesinin şu anda Fed değil borçlanma tavanı olduğunun da altını çizmek isteriz.
Fed’in 14 Haziran’daki toplantısına dair tahminlere baktığımızda ise faiz oranlarında herhangi bir değişiklik beklenmediğini görüyoruz. Faiz indirimi olasılığı ise %20 ile fiyatlanıyor. Bu derece düşük seviyede seyreden oran aslında faizlerin sabit tutulacağı beklentisinin oldukça kuvvetli olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan faiz artırımı ise artık neredeyse ihtimal dışı. Her ne kadar son dönemde veriler dirençli bir tablo ortaya koyuyor olsa da borçlanma tavanı sorununun henüz aşılamamış olması artırım yönünde bir beklenti oluşmasına izin vermiyor.
Yurt içinde ise seçim öncesinde siyasi gelişmeler yakından takip ediliyor. Bu noktada Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın bugün saat 11.00’de yapacağı açıklama ile ikinci turda kimi destekleyeceğini açıklaması bekleniyor.
Seçim haftasında sürpriz olmayan bir şekilde hafif yukarı yönlü eğilimini sürdüren USD/TL 19,85 seviyesini de geride bıraktı. Kurda geçen haftaki yükseliş %1,2 olarak gerçekleşmiş ve bu da TL açısından son haftaların en kuvvetli değer kaybı olmuştu. Bu eğilimin yeni haftada hız keserek de olsa devam ettiğini görüyoruz. Doların küresel ölçekte dirençli bir görünüm sergilemesi de hem TL hem de tüm gelişmekte olan ülke para birimleri açısından şartları zorlaştırır nitelikte. Diğer taraftan Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS primi bir miktar gerilemiş olsa da 700 baz puan civarından çok fazla uzaklaşmış değil. Bu da aslında özellikle yabancı yatırımcının TL’ye bakış açısının anlamlı şekilde iyileşmediğinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
Cumhurbaşkanı seçiminde ikinci tur tarihinin giderek yaklaşması doğal olarak hisse senetleri üzerinde baskı yaratan bir unsur olarak çalışıyor. Bu noktada seçim geride kalmadan piyasaların baskıdan sıyrılarak net bir yön tayin etmesinin kolay olmayacağına yönelik görüşümüzü koruyoruz. Teknik açıdan ise görüşümüz çok fazla değişmiş değil. Endeksin 200 günlük hareketli ortalamasının geçtiği 4460 puanın üzerinde kapanış yapmasının şimdilik rahatlatıcı bir unsur olarak çalıştığını söyleyebiliriz. Ancak bültenlerimizde sıklıkla dikkat çektiğimiz gibi 4500 puanın altını riskli bölge olarak görüyor ve daha aşağıda 4400 puanı ilk önemli destek olarak izliyoruz.
Kaynak: ÜNLÜ & Co
Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.