Büyümeyi daralmadan ayıran 50 seviyesinin altına inen ISM hizmet endeksindeki sert geri çekilme ve %5 artması beklenen ancak %4,6 artan saatlik kazançların ortaya koyduğu tablo Fed’in faiz artırımlarında sona yaklaştığına ve hatta yılın son çeyreğinde faiz indiriminin bile gündeme alınabileceğine yönelik beklentilerin güç kazanmasını sağladı. Fakat bu beklenti Fed’in verdiği mesajlara tamamen zıt. Dolayısıyla piyasaların istihdam rakamlarını doğru yorumlayıp yorumlamadığı konusunda Fed’den gelecek mesajları yakından takip edeceğiz. Bu noktada Fed Başkanı Powell bugün TSİ 17.00’de Riksbank’ın (İsveç Merkez Bankası) düzenleyeceği sempozyumda bir konuşma yapacak. İstihdam verilerine doğrudan değinmese bile Powell’ın Fed’in duruşunda bir değişiklik olup olmadığına ilişkin olası söylemleri yüksek volatilite yaratabilir. Tam tersi bir senaryo da geçerli olmakla birlikte Fed Başkanı’nın vereceği en ufak güvercin mesajın risk iştahının katlanarak güç kazanmasını sağlayabileceğini göz önünde bulundurmak gerekir.
Yurt içinde ise HDP kapatılması istemiyle açılan davada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in bugün sözlü açıklama yapması bekleniyor. Şahin’in açıklamasının ardından belirlenecek günde ise HDP sözlü savunmasını verecek.
ABD istihdam verileri sonrasında dolar üzerinde oluşan küresel baskı USD/TL kurunun 18,72 seviyesine doğru geri çekilmesine neden olmuştu. Ancak yeni haftada TL’nin kazanımlarını koruyamaması ile kurda yeniden 18,80’e daha yakın rakamlar görmeye başladık. Mevcut görünüm son dönemde olduğu gibi kısa vadede hafif yukarı yönlü eğilimin piyasa dinamiklerini bozmadan devam etme potansiyelinin sürdüğüne işaret ediyor. Yurt dışında Fed Başkanı Powell’ın yapacağı konuşmanın odak noktasında yer aldığı günde içeride ise makroekonomik veri tarafında işsizlik oranı ve sanayi üretimi rakamları açıklanacak. Ancak her iki rakamın da TL varlıklar üzerinde anlamlı bir etki yaratmasını beklememek gerekir.
Son günlerde Borsa İstanbul’da volatilitenin belirgin şekilde arttığını görüyoruz. Öyle ki geçen hafta Perşembe günü %7,4 geri çekilen endeks hemen arkasından Cuma günü ise %4,4’lük yükselişe imza atmıştı. Yeni haftada ise kayıpların %3’ü aştığını gördük. Bu durum piyasaların hızlı değer kazanımları, yaklaşan seçimler ve önde gelen merkez bankalarının para politikalarına ilişkin belirsizlikle net bir yön tayin etmekte zorlandığını gösteriyor. Volatilitenin yüksek seyrettiği bir dönemde endeksin trend yakalaması ise kolay olmayacaktır. Dolayısıyla fiyatların yön tayin etmesi için öncelikle volatilitenin azalması gerektiğini düşünüyoruz. Teknik açıdan ise 5000, 5115, 5200, 5260 ve 5380 seviyelerinin önemini yüksek buluyoruz.
Kaynak: ÜNLÜ & Co
Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.