Türkiye’ nin ilk ve en hızlı elektrikli şarj istasyon ağı olan Eşarj, Şubat ayında iki yüz bininci şarj işlemini gerçekleştirdi.
Elektrik dağıtım ve perakende satış şirketi Enerjisa Enerji’nin 2018 yılında sürdürülebilir ve çevreye duyarlı bir gelecek hedefiyle çoğunluk hisselerini satın aldığı Eşarj, bu sayıya ulaşan ilk şarj istasyon ağı oldu.
Son yıllarda artan elektrikli otomobil talebiyle beraber Türkiye çapındaki istasyon sayısını da artıran Eşarj, Türkiye’de 2009’dan bu yana şarj operatörlüğü hizmetini sağlayan ilk oyuncu olma özelliğini taşıyor. Türkiye’de 269 lokasyonda 258’i hızlı şarj istasyonu olmak üzere 496 şarj istasyonu ile faaliyet gösteriyor.
Toplamda 17,7 milyon kilometre mesafe
Paylaşılan verilere göre, Eşarj’ın 200 bin şarj işlemine ulaşmasıyla birlikte toplamda 3 milyon kWh elektrik enerjisi araçlara sağlanırken bu enerji ile birlikte 17,7 milyon km yol almak veya dünyayı 395 tam tur atmaya eş değer olduğu gözlemlendi.
200 bin şarj işleminin getirdiği sonuçlardan bir diğeri ise, 1 milyon litre veya 360 tane petrol tankerin taşıyabileceği petrol yakıtına eş değer olduğu belirtildi.
Şarj işlemleri ile birlikte 4,8 milyon kg CO2 gazının salınımı engellendi. Bu rakam 250.000 ağacın temizleyebileceği CO2 miktarının oluşmasının önüne geçildi. Bir diğer çevresel etiklerinden biri ise 7.500 metrekare buzulun erimesi engellendi.
Eşarj Yönetim Kurulu Başkanı ve Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, Eşarj’ın ve Türkiye’de elektrikli vasıtaların geleceğine dair düşüncelerini paylaştı:
“Türkiye’de 2030 yılına geldiğimizde Mobilite Araç ve Teknolojileri Stratejik Hedefler ve Yol Haritası Taslağı’na göre elektrikli araç satışlarının pazar payının %35’e, elektrikli araç parkının 2,5 milyona, kamuya açık şarj soket sayısının 250.000 seviyelerine yükselmesi bekleniyor.
Eşarj olarak bizde 2030 yılına geldiğimizde Türkiye Elektrikli Araç Şarj İstasyonları ekosisteminin yanı sıra dünya ekosistemine de yarar sağlayacak adımların öncüsü olmak ve bu ekosistem içerisinde oyun kurucu şirketler arasında yer almak istiyoruz.
Bu hedefin gerçekleşmesi ile Türkiye’de elektrikli araç ekosistemi içerisinde iddiamızı ortaya koymuş oluyoruz. Bu işlem sayısı ile enerji sektörünün verimli, güvenli, rekabetçi, teknoloji odaklı ve sürdürülebilir geleceğine somut bir şekilde destek olurken, ülkemizin 2053 net-sıfır emisyon hedeflerine de güçlü bir şekilde katkı sağlamış oluyoruz.”