Piyasalar bir yandan ABD ara seçim sonuçlarının netleşmesini beklerken bir yandan ise gözünü haftanın en önemli makroekonomik verisi olan ABD TÜFE rakamına çevirmiş durumda. Enflasyon rakamının önemi sonraki FOMC toplantısında atılacak adımı biraz daha netleştirecek olmasından kaynaklanıyor. Öyle ki Fed’in özellikle enflasyon ve istihdam göstergelerini yakından takip ettiğini biliyoruz. TSİ 16.30’da açıklanacak veri ise Fed’in Aralık ayı toplantısından önce açıklanacak son iki enflasyon rakamından birini oluşturuyor.
Mevcut durumda ABD’de enflasyon yıllık bazda %8,2 seviyesinde bulunurken ortalama piyasa beklentisi %7,9 seviyesine doğru bir geri çekilmeye işaret ediyor. Çekirdek enflasyonda ise %6,6’dan %6,5’e doğru bir gevşeme öngörülüyor. Beklentilerin gerçekleşmesi durumunda çekirdek enflasyonda üç ay sonra ilk kez geri çekilme yaşanmış olacak. Tam tersi bir senaryo da geçerli olmakla birlikte enflasyon rakamlarının beklentilerden yüksek bir değer alması Fed’in daha kuvvetli adımlar atarak veya artırımların süresini uzatarak enflasyonu kontrol altına almak isteyebileceğine yönelik algı yaratabilir. Böyle bir senaryoda risk iştahının baskı altında kalması sürpriz olmayacaktır.
Dolar direnci zayıflayabilir
ABD ara seçimleri öncesinde dolar endeksinin sergilediği dalgalanma TL’de birkaç gün boyunca volatilitenin artmasına neden oldu. Ancak nihayetinde kurun 18,60 bölgesine geri döndüğünü ve buradan çok fazla uzaklaşmadığını görüyoruz. Teknik açıdan bakıldığında ise 18,45’in altında kapanışlar yapılmadıkça büyük resimde anlamlı bir farklılık yaşanmasını beklemiyoruz. Genel olarak bakıldığında ise Fed’in son toplantısının ardından yaptığı açıklamada politika faizinin öngörülenden daha yüksek bir seviyeye ulaşma ihtimalinin yüksek olduğunun belirtilmesi ABD’de tahvil faizlerinin henüz zirve yapmamış olabileceğinin kuvvetli bir sinyali olarak kabul edilebilir. Bu açıdan bakıldığında doların küresel ölçekte bir süre daha dirençli kalması şaşırtıcı olmayacaktır.
İvme kaybı dikkat çekiyor
Arka arkaya gerçekleşen değer kazanımlarının ardından Borsa İstanbul teknik açıdan iyimser görünümünü korusa da ivme kaybının giderek artması dikkat çekiyor. Bu kapsamda endeksin 4400 puanın üzerine doğru yaptığı denemelerin devamını getirmekte zorlandığını ve 4400-4425 puan bandının direnç olarak çalışmaya başladığını görüyoruz. Enflasyonun yüksek, faizlerin ise düşük seyrettiği içinde bulunduğumuz dönemde hisse senetlerinin en güçlü alternatif olduğunu düşünmeye devam ediyoruz. Ancak endeksin soluksuz yükselişler gerçekleştirmektense ara düzeltmeler yaparak yoluna devam etmesinin çok daha sağlıklı bir tablo yaratacağına inanıyoruz. Baskının artması durumunda aşağıda sırasıyla 4300 ve 4185 puan seviyeleri destek noktaları olarak izlenebilir.
Kaynak: ÜNLÜ & Co
Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.