Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı ve Özgencil Grup iş birliği ile bu yıl 6’ncısı gerçekleştirilen Ege Ekonomik Forumu İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde başladı.
“Geleceğin Sinyalleri” ana teması ile Ege Bölgesi’nin, Türkiye’nin ve uluslararası anlamda bölgenin kalkınmasına sunduğu katkıların değerlendirileceği, bölge ekonomisinin gelişim alanlarının konuşulacağı Ege Ekonomik Forumu, İzmir ve Ege’nin bilim, akademi, siyaset, yerel yönetimler ve iş dünyasını bir araya getiriyor.
Forumun açılışında konuşan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı & TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Özgener:
“Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü kutlayacağımız 2023’te küresel anlamda bir dönüşümün sürecinden geçeceğiz. Bu değişim ve dönüşüm döneminde yetişen yeni kuşakların dünyamızın geleceği açısından da kritik bir öneme sahip olduğu gerçeğini de yadsımamalıyız. Dünya nüfusunun %15’i yani 1,2 milyar insan 15 ile 29 yaş arasında. Önümüzdeki dönemde hem iş hayatında hem sosyal hem de kültürel yapımızda yaşanacak değişimlere gençlerimizin taleplerinin yön vereceğini gösteriyor. Diğer yandan birçok ülkede yapılan ortak çalışmalar gençlerimizin dünyanın geleceği ile ilgili endişeleri olduğunu işaret ediyor. Gençler, gelecekte kendi yaşayacakları dünya ile ilgili karar verme süreçlerinde seslerini daha çok duyurabilmek istiyor. Özellikle son dönemde hepimizin öncelikleri arasına giren iklim değişikliği ve küresel ısınma ile ilgili verilen sözlerin aksiyona geçmesini talep ediyorlar. Bu konuda sadece devletleri değil bankaları ve şirketleri de sorumlu tutuyor ve yeşil dönüşüm için hesap verilebilirlik ilkesinin uygulanmasını bekliyor. Buna bağlı olarak ekonominin işleyişi ve tüketim konusunda herkesin sorumluluk aldığı bir dünyada yaşamak istiyorlar ve sorumlu davranmayan üreticilerin kanunlarla cezalandırılması gençlerimizin beklediği somut adımlardan bazıları.”
Açılış töreninin ardından, “İktisat Meydanı” -İkinci Yüzyıla Başlarken Geleceğe Bakış” panelinde konuşan Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, dünyanın globalleşmeden daha korumacı bir döneme geçmeye başladığını belirterek “Globalleşmeden daha bölgeselleşmeye geçtiğimiz bir döneme doğru gidiyoruz. Dünya ekonomisi artık daha yavaş büyüyecek. Çin artık bulunduğu bölgede aktif olmaya çalışacak. Türkiye ise bulunduğu bölgede ekonomik olarak güçlü ve önemli bir ülke ve bu gücünü en uç limitlere kadar kullanmaya çalışıyor. Bundan sonraki dünyada eğer Çin’i o bölgede ikame edecek bir ülke olacaksa yüksek teknolojik ürünlerde Çin’i ikame etmeye başlaması gerekiyor. Onun için de bu değişimi gerçekleştirmesi gerekiyor. Türkiye için böyle bir fırsat doğabilir” dedi.
Panelde düşüncelerini paylaşan Bosphorus Enstitüsü Başkanı Dr. Bahadır Kaleağası ise küresel tedarik zincirlerinin önemli bir değişim içinde olduğuna dikkat çekti: “Dünya ülkeleri ve dünya şirketleri kaynaklarını, iş ortaklıklarını ve veriye ulaşmadaki birtakım konuları çeşitlendirmek istiyor. Daha güvenli ülkelere gitmeleri gerek. Daha çok yakınsallaştırma kavramı girdi. Daha yakından tedarik etmek istiyorlar. Bu da Türkiye için önemli bir fırsat.”
Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.