Demokrasi, son birkaç yıldır gündemde olan bir konu. Bazıları için bu, takdir edilen ve el üstünde tutulan bir haktır. Sahip olmayanlar için, bir gün yaşamayı umdukları bir rüyadır. Demokrasinin birçok şekilde yaşanabileceği ve mevcut olan temsili demokrasinin halkı temsil etmediği konusunda artan bir huzursuzluk mevcut.
Halkın kendilerini temsil etmeleri için vekil oylamaları, yıllar önce doğrudan demokrasinin karmaşık yapısından dolayı tercih edilmiştir. Bugün doğrudan demokrasi, temsili demokrasiden çok daha basit bir süreç olabilir. Sahip olduğumuz teknoloji ile herkesin kendini doğrudan temsil edebilmesinin yanında, herkesin söz hakkına sahip olduğu ve herkesin bir fikir önerebileceği bir demokrasi kurmak zor olmayacaktır.
Benzer düşüncelerden yola çıkılarak oluşturulan Merkezi olmayan organizasyonlar (DAO) ve blok zinciri projelerinin dünyada trend olmasının nedeni de temsili demokrasiden oluşan huzursuzluğa ışık tutmasıdır. Şeffaflık, eşitlik ve herkesin söz sahibi olmasına odaklanan DAO’lar ve blok zinciri teknolojilerine büyük bir çekiciliğinin olması şaşırtıcı değil.
DAO 101
Birçok blok zinciri projesinin kalbinde yer alan bu merkezi olmayan yapıya DAO deniyor. Merkezi olmayan otonom organizasyon anlamına geliyor. DAO’ya katılma süreci genelde basittir. Zincir üstünde token satın alan ve belirli bir süre için tutmayı kabul eden kullanıcılar, sahip oldukları miktar ile orantılı olarak DAO’ya erişim kazanırlar. Bu erişim, üyelerin yönetim kararlarına oy vermelerine ve ayrıca yeni fikirler önermelerine olanak tanır.
Geleneksel demokrasinin halkla arasındaki bağın zayıfladığı veya halkı temsil etmekte başarısız olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Aynı zamanda, sorunun özüne doğrudan hitap eden merkeziyetsiz blok zinciri gibi teknolojik çözümlerin ekseriyetle geliştiğini görmek ilham veriyor. DAO’ya yönelen projelerin zamanla başarıya ulaşmasıyla, merkeziyetsiz yapıların neden işe yarayabileceğini giderek daha fazla göreceğiz.