Ekonomiye ilişkin her konuşmada, her dış ticaret verisi açıklandığında dillere pelesenk olan bir ifade var. Katma değerli üretim oranını arttırmalı, bu konuda farklı bakış açıları geliştirmeliyiz.
Aslında geçtiğimiz hafta kamuoyunun duyarlılığı adına kritik bir test süreciydi. Radyodaki programımda verdiğim bir haberdi ve medyaya da yansıdı. Fakat tüm bunlar kadın programlarındaki gündemler ya da kimin kime ne dediği kadar bile konuşulmadı.
Çağımız batarya teknoloji açısından ciddi çalışmaların yürütüldüğü bir döneme denk geldi. Elektrifikasyonun artması, otomotivden mobil cihazlara kadar her alanda batarya gücü son derece kritik değil mi?
Peki bu kadar yakınmama neden olan haber neydi? ODTÜ’lü araştırmacılar biyoinovasyon çerçevesinde bir çalışmalarını duyurdular. Yoruma girmeden haberin spotunu olduğu gibi paylaşmak istiyorum.
“ODTÜ’lü araştırmacıların, insan beynindeki hafıza ve işlem birimlerinin birbirine entegre olmasından yola çıkarak geliştirdiği mikroelektromekanik sistemli (MEMS) nöristör aygıtı, cep telefonlarının şarj süresini bir yıla çıkarmayı hedefliyor.”
Sizce elektrikli araçlardan, hızla bir yaşam unsuru haline gelen cep telefonlarına yeni ekonominin bir parçası olan ürünlerin bataryasındaki şarjın bir sene gidebileceği iddiası göz ardı edilebilecek bir başlık mı?
Böyle sorunca herkesin ‘hayır’ dediğini duyar gibiyim. Peki bu haberin çıktığı geçen hafta ülkenin gündeminde konuşulanları düşünün. İşte size samimiyet testi. Biz bu bakış açısıyla daha yıllarla 1,4 kg/dolar ihracatını aşamayız.
(Yazıyla ilgili görüş ve düşüncelerinizi [email protected] adresine göndererek yazarımızla paylaşabilirsiniz.)