Yazar: Yavuz Can YAZICI

İş ve Pazar Geliştirme Stratejileri Danışmanı ve Mentor olan Yavuz Can Yazıcı, Lisans ve Yüksek Lisans yaptığı üniversite yıllarında başladığı çalışma yaşamının ilk 10 yılında gazetecilik, araştırmacılık ve reklamcılık alanında çalıştı. Çalışma hayatının ilerleyen dönemlerinde çeşitli kurumsal şirketlerin bünyelerinde 12 yılı aşkın süre Kurumsal İletişim kapsamında medya ilişkileri, reklam, halkla ilişkiler, pazarlama iletişimi konularında uzman ve yönetici olarak görevler yaptı. Kurumsal şirketlerin bünyesinden hizmet ajansları tarafına geçtiği 25 yıllık dönemde ise önce çeşitli ajanslarda yönetici konumuyla, sonrasında ise 2000 yılında kendi şirketini ve ekibini kurarak çok farklı sektörlerden yerli, yabancı yüzü aşkın şirket ve kuruma hizmet verdi. Yavuz Can Yazıcı halen pazarlamadan satışa, dijital dönüşümden kurumsal algı ve itibar yönetimi gibi 12 uzmanlık alanında analizler ve workshoplar yaparak şirketlere İş ve Pazar Geliştirme Stratejileri Danışmanlığı, yönetici ve profesyonellere kişisel iş ve iletişim geliştirme konularında Mentorluk yapmaya devam ediyor. Çok farklı STK’larda 20 yılı aşkın süre aktif roller üstlenen Yazıcı, 2020 yılında kurucuları arasında yer aldığı Turizm ve Destinasyon Geliştirme Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak Türkiye’nin küresel pazarda daha rekabetçi olması ve pazar payını artırması için ekibiyle birlikte çeşitli bölgelerdeki yerel yönetimlere ve turizm yatırımcılarına danışmanlık yaparak çalışmalarını sürdürüyor.

Öğrendiğime göre 2013 yılında Stewart Butterfield ve ekibi, oyun geliştirme girişimleri başarısız olduktan sonra ekip içi iletişimi kolaylaştırmak için geliştirdikleri bir aracı pazara sunmaya karar verdiler. Başlangıçta sadece kendi ekiplerinin kullanımına yönelik bir çözüm olarak tasarlanan bu araç, Slack adını alarak kısa sürede küresel bir fenomen haline geldi.Stewart pazar araştırmaları ve kullanıcı geri bildirimleri sayesinde Slack’in sunduğu değeri net bir şekilde belirledi: Ekiplerin iletişimini ve iş birliğini basitleştiren, kullanıcı dostu bir platform.Butterfield’ın vizyonu ve doğru değer önerisiyle, Slack hızla büyüdü ve milyonlarca kullanıcının tercih ettiği bir platform haline geldi.Slack 2024 yılı itibarıyla dünya çapında oldukça popüler ve yaygın olarak kullanılan…

Devamını Oku

Küresel pazarda rekabet edebilmek için öncelikle dünyadaki gelişmeleri doğru okumak gerekiyor. Teknolojideki hızlı değişimler ve inovatif gelişmeler karşısında paniğe kapılmak yerine, bu yenilikleri nasıl kullanabileceğimizi düşünmeliyiz.Örneğin Peter Drucker da değişimi öngörmenin ve ona uyum sağlamanın işletmeler için kritik önem taşıdığını vurgular.Bu anlamda, geleceğe sağlam adımlarla devam etmek isteyen işletmeler için bazı kavramlara dikkat çekmenin yararlı olacağı inancındayım.Yerel piyasanın durumu ve beklentilerYerel piyasanın zayıf talebi ve yetersiz yatırım iklimi, şirketlerin büyümesini ve katma değer yaratmasını zorlaştırıyor. Ekonomist Michael Porter, yerel rekabetin ve talep koşullarının işletmelerin uluslararası alanda rekabet edebilirliğini nasıl etkilediğine dikkat çeker. Bu yüzden, yerel piyasanın dinamiklerini anlayarak stratejiler geliştirmek…

Devamını Oku

Ünlü Çin düşünürü Lao Tzu’nun anlattığı bu öykü, günümüz iş dünyasındaki rekabetçi pazar stratejileri bağlamında değerlendirildiğinde birkaç önemli öğe içeriyor.İş dünyasında karar verme, belirsizlikle başa çıkma, stratejik planlama ve değişime uyumlanma, sabır, uz görü, mantık ve vizyon gibi temel konularla ilgili dersler çıkarılabilir düşüncesiyle paylaşma gereği duydum.Önce öyküye bir göz atalım…Lao Tzu bu öyküyü çok sever ve anlatırmış. Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. “Bu at, bir at değil benim için…

Devamını Oku

Yıl 2044’ü gösterdiğinde iş dünyası büyük bir değişim sürecinden geçmişti. Teknolojik ilerlemeler, küreselleşme ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar, iş modellerini temelden değiştirmişti. Bu değişim sürecinde birçok işletme için yeni fırsatlar doğmuş, ancak aynı zamanda zorluklar da ortaya çıkmıştı. Bir zamanlar dünya devi olan IAS Otomotiv şirketi, bu değişimin ortasında buldu kendisini. Şirket, geleneksel içten yanmalı motorlardan elektrikli ve otonom araçlara geçiş yapmak zorundaydı. Ancak bu geçiş, sadece ürünlerini yeniden tasarlamakla kalmayıp, aynı zamanda işletme kültürünü ve iş modelini de dönüştürmeyi gerektiriyordu. IAS Otomotiv’in CEO’su Maxwell Hughes geleceği öngörmek ve başarılı olmak için radikal bir yaklaşım benimsemeye karar verdi. Katıldığı Future Automotive…

Devamını Oku

Özellikle belirsizliğin egemen olduğu dönemleri aşmak için Oracle Kurucu Ortağı Larry Ellison’ın dikkat çektiği gibi: “Bir yenilik yaptığınız zaman, insanların size deli gözüyle bakmasına hazır olun!” Gözlemlerim o ki, kriz ya da belirsizliklerle dolu bir iklimde çok az şirket çevik davranıp yeni bir yol haritası hazırlayabiliyor. Negatif yönde değişen ekonomik koşullar ve rekabet ortamı göz önünde bulundurulduğunda şirket yönetimleri için stres testi başlar. Hewlett-Packard’ın eski CEO’su Carly Fiorina’nın dediği gibi: “Belirsizlik, liderliğin en büyük testidir. Bu gibi durumlar, bir liderin gerçek karakterini ve yeteneklerini gösterir.” Kriz yönetimi, belirsizliklerle dolu bir ortamda şirketlerin hayatta kalmasını sağlar. Böylesi durumlara hazırlıklı olmak için…

Devamını Oku

Görüşme yaptığım bir şirketin Kurumsal İletişim Direktörü, BM’in “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” kapsamında şirketin Çevre, Sosyal, Yönetişim (ESG) gibi konulardaki etki ve performans göstergeleriyle ilgili proje ve çalışmaların hem paydaşlar ve pazardaki müşteriler nezdinde hem de medyada haber olarak çok da ilgi görmediğinden yakınıyor, ilgi gören KSS projelerine devam ettiklerini dile getiriyordu.Genç meslektaşımızın ne demek istediğini anlamakla birlikte, her iki konunun da temel mantığında bir sorun olduğunu fark etmem uzun sürmedi.Özellikle vurgulamakta yarar görüyorum;- KSS, bir şirketin medyada haber olmak ya da pazarlamada kullanabileceği bir araç değildir, Kurumsal olarak sahiplendiği dava ve değerlere uygun olarak sorumluluklarını yerine getirme görevidir. Eğer şirket…

Devamını Oku

Bir marka hakkındaki olumlu ya da olumsuz kanaatlerin oluşması sadece pazar payıyla değil, bir yönetim anlayışı ve detay gerektiren son derece stratejik ve bütünleşik bir iletişim becerisi ile ilgilidir. Bütünleşik iletişim becerileri, apayrı bir konu olduğundan bu yazıda detaya girmiyorum.Daha çok ürün çeşitliliği ile daha çok satan bazı markaların rakiplerine göre daha büyük pazar payına sahip olması, daha kaliteli oldukları anlamına gelmez, daha iyi bir itibara sahip oldukları anlamına da.Şahsen tüketicisi ya da müşterisi olmasam da bazı markaları beğenebilir, varlığından memnuniyet duyabilir, tavsiye de edebilirim. İşte bu, markanın sahip olduğu “olumlu itibar” ve “gönül payı” demektir. Öte yandan bu, tüketicilerin…

Devamını Oku

Teknolojiye, finansal piyasalara, ticarete yön veren dev kuruluşlar ve devletler, internetin tetiklediği küresel dönüşümün boyutlarını başlangıçta tam olarak kestirememişlerdi. Thomas Friedman’ın “Thank You for Being Late: An Optimist’s Guide to Thriving in the Age of Accelerations” adlı eserinde vurguladığı gibi, 2007 yılı iPhone’un tanıtıldığı, Facebook’un küresel arenada genişlediği ve bulut bilişimin yaygınlaştığı bir döneme işaret eder. Bu teknolojik ilerlemeler, internete ve ağlara erişebilirliğin küresel ekonomiyi ve toplumu nasıl dönüştürdüğünün sembolleridir.Geleneksel ekonomiden yeni ekonomiye doğru hızla dönüşen küresel dünyada, bırakın iş yapış ve yaşam tarzlarını, sadece e-Ticaretin bugün 7 trilyon dolara ulaşacağını gerçekten kim bilebilirdi?Nitekim 2023’te sahneye hızla giren Yapay Zekâ…

Devamını Oku

Daha önce sizinle paylaştığım “ŞİRKETLER NEDEN KÖRLÜK YAŞARLAR” ve “KÖRLÜĞE GİDEN SÜREÇTE ŞİRKETLERİN GÖZDEN KAÇIRDIKLARI KRİTİK İŞARETLER NELERDİR?” başlıklı makalelerde, kurumsal körlüğün tanımından ve nedenlerinden bahsetmiştim.Peki, işletmeler bu körlükten nasıl kurtulabilirler?Merak ediyorsanız, önce aşağıdaki sorular üzerinde kısaca bir düşünün, sonra makaleyi okumaya devam edin.1) Şirketiniz neden körlük yaşar ve bu körlük nasıl belirlenir?2) Dışsal değerlendirme neden önemlidir ve danışmanlık firmaları nasıl bir katkı sağlar?3) Çalışanların eğitimi ve gelişimi şirketin geleceği için neden kritik bir rol oynar?4) Açık iletişim, iş dünyasında neden bu kadar kritik bir öneme sahip?5) Çeşitlilik ve kapsayıcılığın şirketinizi nasıl zenginleştirebileceği üzerine ne düşünüyorsunuz?6) Vizyon, bir şirketin neden…

Devamını Oku

Bir önceki makale konumuz Şirketler Neden Körlük Yaşar’ın ardından bugün “Şirketlerin körlüğe giden süreçte, hangi kritik işaretleri, bazı anahtar göstergeleri neden görmedikleri” üzerinde duracağız.Tabii ki bir şirketin başarısız olmasının arkasında pek çok sebep bulunabilir. Ancak, bazen şirketlerin kendi içlerinde, karşı karşıya oldukları tehlikelerin farkında olmadan belirli işaretleri gözden kaçırabildiklerine de sıkça tanık olmaktayız.Bu göstergeler, aslında şirketlerin operasyonel, stratejik veya kültürel yapılarıyla ilgili olduğundan pazardaki hızlı değişimleri de hesaba katarsak, çok farklı boyutlarıyla ele almaya kalkarsak başlı başına bir tez ya da kitap konusu olabilir.Bu nedenle körlüğe ve göstergelere dair akla ilk gelebilecek bazı örneklerle ilerlemenin daha hızlı ve bilgilendirici olacağı kanısındayım.Hemen…

Devamını Oku