Yazar: Tanyel YILMAZ

Bursa Erkek Lisesi ve Mekteb-i Mülkiye mezunu olup, üniversite yıllarında başladığı dağcılık sporunda 1988 yılında yılın sporcusu olmuş ve daha sonraki yıllarda da dağ kazalarındaki arama kurtarma deneyimiyle AKUT’un kuruluşunda yer almıştır. 1987 yılında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosunda gazeteciliğe başlayan Yılmaz, Güneş gazetesi, Interstar, Kanal D, CNNTürk gibi kanalların kuruluşunda yer almış; muhabirlik, yapımcılık, editörlük, haber müdürlüğü ve Ankara Temsilciliği gibi görevlerde bulunmuştur. Kültür Koleji’nde sponsorluk yönetimi ve itibar yönetimi dersleri veren Yılmaz, yönetim, itibar yönetimi ve iletişim danışmanlığı yapmaktadır. Yunanistan’ın köklü basketbol kulübü ARIS’te bir dönem başkan yardımcısı olan Yılmaz, Yunanistan’daki bir spor kulübünde bu göreve gelen ilk ve tek TC vatandaşıdır. Evli ve 2 çocuk babası olan Yılmaz İngilizce bilmektedir.

Yazıya başlarken İsrail dediğimiz zaman aslında aynı zamanda başta ABD ve bazı AB ülkelerini de kastettiğimizi belirtelim.ABD’nin olmadığı bir boyutta İsrail’in varlığını sürdüremeyeceği bir gerçek…Bunu belirttikten sonra yazımıza başlayalım…Binlerce yıllık bir sürgün hikayesidir Museviler’in dramı… Tarih boyunca Paris’te, Almanya’da katledilen milyonlarca Yahudi ile ilgili tarihi kayıtları isteyen herkes bulabilir ki en kanlısı yanlış anımsamıyorsam Fransa’da yaşandı…Ta ki 2’nci Dünya Savaşı’na kadar… Nazilerin işlediği insanlık suçlarının kurbanı olan Yahudiler ve Romanlar oldu… Burada not düşmek isterim ki, Nazilerin Yahudilerin yanı sıra çingenelere uyguladığı soykırım nedense hiç konuşulmaz…Tarih boyunca sürgünde yaşayan Yahudiler, 16’ncı yüzyılda İspanya’daki soy kırımdan Osmanlı İmparatorluğu sayesinde kurtuldu ve…

Devamını Oku

Piyasada kıyamet kopuyor, fiyatlar pahalı, lokantalar neden pahalı, mağazalardaki fiyatlar çok yüksek…Yüksek mi gerçekten?Şöyle bakalım; Mart-Nisan ayında 100 TL hammadde mamul maliyeti ile bir malı üreten firma için enerji, akaryakıt, otoyol ve ek vergi maliyetleri dışında şu ana kadar yeni maliyet unsuru görünmüyor. Ama bu kadarıyla bile şimdiden hammadde mamul maliyetleri 130-140 TL bandına geldi. Yeniden üretim için satın alma yapacağı zaman -ki yine 2025 Mart Nisan diyelim- bakalım ne kadar olacak?Ürünü alan bizler yahu bunun maliyeti de ne ki bu fiyata satılıyor diyebiliriz kolaylıkla ama bu üretimi yapanlar için aynı durum söz konusu değil.Ticaret kanunu basiretli tüccar tanımını yapar,…

Devamını Oku

Hayır efendim, enflasyon düşmez…Düşse düşse enflasyonun artış hızı düşer…Peki İngiltere vatandaşı Hazine ve Maliye bakanımız ne diyor: Önümüzdeki ay çok büyük ihtimal yüzde 60 civarına, bir sonraki ay yüzde 50 civarına inecek. Yılı yüzde 38 civarında kapatmayı ümit ediyoruz.Bu da şu demektir, hali hazırda yüzde 70 olan yıllık enflasyon ortalaması, önümüzdeki ay yüzde 3 oldu diyelim, ya da hatta yüzde bir olsun; malum TÜİK… Bakalım neler olur?Şu anda yıllık yüzde 70 olan enflasyon aylık ortalama yüzde 6 civarında gerçekleşmiştir. Sıfır enflasyon olsa bile bir sonraki ay ortalaması yüzde 64; artı 1-2 puanla gerçekleşirse de bu 65,66 diye çıkar…Ekonomistler matematik ile…

Devamını Oku

Ellerimizle işaretler yaparız. Dönemsel olarak ve toplumlar arasında, coğrafya farklılıkları gösterebilirler.Öncelikle şunun altını çizelim, toplumsal antropoloji bakımından baktığımızda vücut dili dediğimiz bedenimizle, ellerimizle, mimiklerimizle yaptığımız şeyler, insanların yazılı ve sesli iletişimi keşfetmeden önceki iletişim teknolojisinin kalıntılarıdır ve kalıntı olmakla kalmamış bu dil de coğrafi farklılık göstermekle beraber zamanla değişim, gelişim göstermişlerdir.Bazı örnekler üzerinden gideceğiz, İkinci Dünya Savaşı yıllarında İngiltere’nin en zor dönemlerinde başbakanlık görevi üstlenen Winston Churchill tarafından kullanılan ve eski zamanlarda İskoç ve Anglo Sakson okçuların kullandığı rivayet edilen (ama delil, kayıt yok) zafer işareti… 1940’larda kullanılan bu işaret zafer işareti anlamında kullanılmaktadır. Bunu gelip Türkiye’de kullanırsanız mesela birilerinin…

Devamını Oku

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için yurt dışında çıkmak giderek daha da beter bir hal almaya başladı.Bir yandan hükümet millet dışarı çıkamasın diye 150 TL olan yurt dışı çıkış harcını bin 500 liralara çıkartmaya hazırlanıyor. Beri yandan da zaten pek çok ülke bırakın vize vermeyi, vize için randevu bile alınamıyor.Böyle bir ortamda tabi hükümetten de beklenti çok düşük, belli ki hükümet de vatandaş dışarı çıksın istemiyor. İyi de nereye kadar? Nereye kadar kümeste yaşayacak insanlar?Parası olanlar için zaten sorun yok. Bin 500 TL onlar için sorun değil, verirler… Vize zaten hiç sorun değil zaten çoğu yurt dışında yatırım yaparak, ev alarak filan…

Devamını Oku

Ekonomi eğitiminde en temel bilgi şudur; Vergileri arttırırsanız vergi gelirleriniz düşer…Buradan hareketle devletin vergi toplama refleksi ve piyasanın karşı reflekslerini analiz edelim.Hükümet son olarak KDV oranlarında bazı değişiklikler yaptı.Yüzde 18’den yüzde 20’ye ya da 8’den 10’a yükseldi…Aslında bir vergi kalemindeki 1 TL’lik artış, 1 milyon kişiden alınması halinde 1 milyon TL demektir, çarpanlarını siz hesaplayın… Küçük bir artış, büyük gelir demektir.Öte yandan artık neredeyse sokağa çıkmaktan vergi alacak hale gelen Mehmet Şimşek yeni vergiler salmak ya da mevcut vergileri yüksek oranda yükseltmek istiyor…Bu durumda piyasa kayıt dışına çıkacaktır. Zaten taksit sınırlaması yüzünden kredi kartına taksitli satış yapanlar yerine senetli 36…

Devamını Oku

BM, AB, NATO, BRICS…Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşlarından bu tana Birleşmiş Milletler doğal üyesidir.NATO üyesi olmak için şehit verdik, kan döktüm uzaklarda, Kore’de…AB üyesi olabilmek için Avrupa kapılarında sefil olduk…1969 Ankara Antlaşması’ndan sonra AB üyeliği konusu Avrupa Birliği’nin ortak para birimi ve Schengen serbest dolaşımına başlanacağı zaman Turgut Özal tarafından dile getirildi.1990’ların sonlarında ve 2000’lerin başlarında Türkiye için farklı seçeneklerin de olduğunu ifade eden komutanlar, sonraları FETÖ kumpası olduğu anlaşılan ABD kontrollü uyduruk iddialarla, süslü isimleri olan soruşturmalarla cezaevine konuldu, rütbeleri söküldü…Dünya yerinde durmuyor, çok hızlı değişiyor.Türkiye için de değişim ŞART… Sözgelimi uluslararası ilişkilerde dost/düşman olmaz. Eğer bir ülke ile işbirliğinden çıkarımız…

Devamını Oku

NATO derhal harekete geçmeli…1990’lı yıllarda eski Doğu bloğunun dağılmasıyla beraber Çekoslovakya, Yugoslavya gibi ülkeler de etnik parçalara ayrıldı. Elbette bu dağılmanın akabinde Bosna Hersek özelinde simgeselleşen ancak Kosova da dahil olmak üzere pek çok bölgeyi etkileyen sorunlu bölgeler ortaya çıktı.Özellikle Saraybosna başta olmak üzere Bosna’da yaşanan Sırp katliamları neredeyse soykırım boyutlarına ulaşmıştı. Sırplar tarafından kuşatılan Bosnalı Müslümanlar her geçen katlediliyor, özellikle sniper dediğimiz Sırp nişancıları uzak mesafeden masum insanları öldürüyor, katliamlar yapıp insanları toplu mezarlarda imha ediyorlardı… Bu yaşananlardan elbette masum Sırpları ayrı tutmamız gerekiyor, birilerinin yaptığı bir zulmü tüm ulusa mal edemeyiz…Ve BM tarafından bir şekilde muhafaza edilmeye çalışılan…

Devamını Oku

Üniversite öğrencileri için vize ara sınav anlamında…Kelime anlamı ise geçiş için onay…Eğitim de final sınavına giriş onayı, uluslararası hukukta ise bir ülke sınırlarından giriş için izin…Ulus devletlerin sınırlarının netleşmesiyle beraber insan ve mal hareketliliği de doğal olarak bir izne tabi oldu.Elbette eskilerde bu izinler sadece o sırada oradan o topraklara girmek isteyenlere özellikle limanlarda veriliyordu.Özellikle İngiltere’nin ve Avusturalya, Yeni Zelanda gibi ada ülkelerinin anakara kaynaklı hastalıklardan korunmak için enfekte olmuş insan, hayvan ve bitki kontrolü ile başlayan bir süreçten söz ediyoruz aslında… Ticaret hareketliliğindeki gümrük onayları ayrı bir konu elbette…Pasaport (yani Passport) geçiş belgesi olarak kullanıldı.19’uncu yüzyıldan itibaren insanların kıtalar…

Devamını Oku

Haklılık, haksızlık… Bir şeyi yapmaya hakkımızın olması ve bu hakkı almaya muktedir olmamız yeterli midir? Haklı olmak, yaptığımız şeyin doğru olduğu anlamına gelebilir mi? Mesele bir ülkeyi ya da şirketi yönetiyorsunuz mesela. Yasal olarak hakkınız olan şeyler var, bu tarz önlemleri, kararları almaya; birini işten atmaya ya da görevini değiştirmeye hakkınız var. Ne yapsanız haklısınız… Peki yaptığınız şey doğru mu? İşte vicdanının devreye girdiği yer burası… Mesela 12 Eylül döneminde başka olmak üzere ülkemizde idam cezaları verildi… Anaysa ve yasalara göre verilen kararları veren hakimler ve onaylayan TBMM’nin bu anlamda hakları vardı… Peki aldıkları ve uyguladıkları kararlar doğru muydu? Daha…

Devamını Oku