Dünya, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın başlattığı “ticaret savaşlarını” ve bu savaşların yeni dönemde nasıl şekilleneceğini konuşuyor. Ancak asıl kritik nokta, Çin’in bu sürece nasıl yanıt vereceği. Çin’in ekonomi ve strateji konularında nasıl hamleler yaptığını anlamak için derinlemesine bir bakış açısına ihtiyaç var.
GO ustaları
Bu noktada, Çin’in stratejik düşünme biçimini en iyi anlatan örneklerden biri olan Wei Qi oyununu ele almak gerekiyor. Batı’da GO olarak bilinen bu oyun, Çin’in stratejik hamlelerini anlamak için önemli ipuçları sunuyor.
Wei Qi, kuşatma oyunu anlamına gelir ve temel amacı, rakibin alanını daraltarak oyun tahtasında en fazla alanı kontrol etmektir. Oyunun sekiz temel karakteristik özelliği vardır ve bunlar, Çin’in ekonomik ve politik stratejilerine dair fikir verebilir:
1.Kuşatma ve alan kontrolü
2.Etkisiz bırakma ve zayıflatma
3.Küçük ve büyük ölçekli denge
4.Sabır ve uzun vadeli planlama
5.Ölüm-kalım problemleri
6.Etkileşim ve ağlar
7.Karmaşık ve açık uçlu strateji
8.Teslim olma veya kazanç
Bu arada söylemekte fayda var: Çin’in yapay zekaya bu kadar önem vermesinin arkasında; 2012 yılında, yapay zekanın dünyanın en iyi GO ustasını yenmesinin yattığı bile söyleniyor.
Yeni politika odağı
Önümüzdeki gelişmeleri anlamak için 5 ay önceye gitmemiz gerekiyor.
2024 yılı, Çin ekonomisi için hem zorlu hem de belirleyici bir yıl oldu. Pandemi sonrası toparlanmanın beklendiği bir dönemde, küresel ekonomik yavaşlama, ABD ile ticaret gerilimleri ve iç talepteki zayıflık, ekonomide belirgin baskılar yarattı. Ancak yıl sonunda düzenlenen Politbüro toplantıları ve Merkezi Ekonomik Çalışma Konferansı’nda alınan kararlar, 2025’e dair umutları artırdı. Bu yazıda, Çin ekonomisinin 2025 görünümünü şekillendirecek başlıca unsurları, sektörel veriler, uzman görüşleri ve örnek vakalar ışığında ele alacağım.
Çin ekonomisi, uzun yıllardır ihracat ve üretim odaklı bir büyüme modeli izliyordu. Ancak küresel ticaretteki değişimler ve ABD ile yaşanan gerilimler nedeniyle iç tüketim odaklı bir strateji benimsenmeye başladı.
2024 sonunda düzenlenen Politbüro toplantıları ve Merkezi Ekonomik Çalışma Konferansı, bu dönüşümün ana hatlarını belirledi. Pekin Üniversitesi ekonomisti Xu Hongcai’ye göre; “Çin’in iç tüketimi artırma çabası, sadece ekonomik bir zorunluluk değil, aynı zamanda küresel talepteki yavaşlama karşısında stratejik bir adaptasyon.”
Bu doğrultuda, Çin hükümeti tüketimin GSYİH içindeki payını yüzde 38’den yüzde 45’e çıkarmayı hedefliyor. Bunun için:
• Vergi indirimleri,
• Tüketici teşvik paketleri,
• Elektronik ve ev aletleri için alışveriş kuponları,
• Seyahat ve eğlence sektörüne sübvansiyonlar devreye alınıyor.
Örneğin, 2024’te Şangay ve Pekin’de uygulanan kupon programları, ev aletleri ve elektronik satışlarını yüzde 12 artırdı. Bu programların 2025’te genişletilmesi planlanıyor.
ABD-Çin ticaret savaşları
ABD ile yaşanan ticaret savaşları, 2025’te de Çin ekonomisi için belirleyici faktörlerden biri olmaya devam edecek. 2024 sonunda, Çin’in toplam ihracatı yüzde 5 azalırken, ABD’ye yapılan ihracat yüzde 12 düştü.
Buna karşın, Çin ASEAN ülkelerine ihracatını yüzde 7 artırarak bölgedeki ekonomik etkisini güçlendirdi. Huawei gibi teknoloji devleri, ABD yaptırımlarına rağmen Asya ve Avrupa pazarlarında büyümeyi başardı. Huawei’nin 2024’te yüzde 15’lik satış artışı, Çin’in kendi teknoloji ekosistemini güçlendirme çabalarının bir göstergesi.
Ancak, ABD-Çin arasındaki yarı iletken ve yapay zekâ sektörlerindeki ayrışma, uzun vadede Çin için ciddi bir risk oluşturmaya devam ediyor. Çin’in mikroçip üretiminde yüzde 50 oranında ithalata bağımlı olması, üretim kapasitesinde dar boğazlar yaratabilir.
İstihdam ve genç işsizlik:
Çin’de 2024’te genç işsizlik oranı yüzde 21’e ulaşarak rekor seviyeye çıktı. Bu durum, tüketici güveni üzerinde doğrudan bir baskı oluşturuyor. Çin Çalışma Araştırmaları Enstitüsü’nden Li Xiaoping, genç işsizliğinin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir kriz olduğunu belirtiyor.
Çin hükümeti, dijital ekonomi, yenilenebilir enerji ve ileri üretim sektörlerinde 5 milyon yeni iş yaratmayı hedefliyor. Bunların:
• 2 milyonu dijital ekonomi alanında,
• 1,5 milyonu yeşil enerji sektöründe,
• 500 bini kamu sektöründe olacağı belirtiliyor.
Ayrıca, “Dijital Beceriler” programı kapsamında 5 milyon genç ücretsiz kodlama eğitimi alacak.
Gayrimenkul krizden çıkar mı?
Çin ekonomisinin uzun yıllardır lokomotifi olan gayrimenkul sektörü, 2024’te ciddi bir durgunluk yaşadı. Konut satışları yüzde 8 düşerken, fiyatlar büyük şehirlerde yüzde 3 geriledi. Ancak Şenzen ve Guangzhou gibi bölgelerde yıl sonunda yüzde 4’lük bir toparlanma görüldü.
Hükümet, sektörü canlandırmak için konut alımlarında vergi indirimleri sağladı ve büyük projelere devlet desteği sundu. Country Garden gibi şirketler, 2024’ün üçüncü çeyreğinde 2 milyar dolarlık gelir elde ederek toparlanma sinyali verdi.
Teknoloji ve yapay zekâ: Çin’in en güçlü kartı
Çin’in yapay zekâ sektörü, 2024’te 150 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşırken, 2025’te 200 milyar doları aşması bekleniyor.
ABD’nin çip yaptırımları Çin’in ilerlemesini yavaşlatmayı hedefliyordu. Ancak DeepSeek’in yeni yapay zekâ modelleri, ABD’de Nvidia hisselerinde yüzde 17’lik düşüş yarattı. Teknoloji hisselerindeki toplam kayıp bir trilyon doları buldu.
Bu durum, Çin’in yapay zekâ alanında beklenenden daha güçlü ilerlediğini gösteriyor.
Fırsatlar ve riskler
• İç tüketimin artırılması, GSYİH içindeki payını 2025’te yüzde 45’e çıkararak büyümeye yeni bir yön verebilir.
• Yenilenebilir enerji yatırımları, rüzgâr ve güneş enerjisi kapasitesini yüzde 40 artırarak küresel yatırımcılar için cazip fırsatlar sunuyor.
• Elektrikli araç sektörü, 15 milyar yuan sübvansiyon desteğiyle büyümeye devam edecek.
• Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında 50 milyar dolarlık yeni altyapı yatırımı ve 10 yeni serbest ticaret anlaşması devreye alınacak.
Goldman Sachs baş ekonomisti Helen Huang, Çin’in büyüme stratejisi hakkında şunları söylüyor:
“Çin’in tüketim odaklı büyüme stratejisi, sürdürülebilir büyüme için kritik. Ancak başarı, hanehalkı gelirlerinin artırılmasına bağlı.”
Çin, 2025’te ekonomik yeniden yapılanma sürecine girerken, bu sürecin başarısı sadece Çin’i değil, küresel ekonomiyi de derinden etkileyecek. Çin, Wei Qi ustalığını ekonomiye uygulayabilirse, 21’inci yüzyılın ikinci çeyreğinde süper güç konumunu pekiştirebilir.
(Yazıyla ilgili görüş ve düşüncelerinizi [email protected] adresine göndererek yazarımızla paylaşabilirsiniz.)